"دعوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bırakın
• Bırak
• izin verin
• Bırakalım
• davet
• dua
• sizi
• izin verelim
• olmasına izin

Bu sürüngeni bırakın. Elimizde onunla ilgili bir şey yok.
حسناً , دعوا هذا المزعج يذهب فليس بحوزتنا دليل ضده

Böylece eğer sesim size dokunabilirse, eğer hareketlerim size dokunabilirse, eğer burada oluşum size dokunabilirse, lütfen bırakın olsun.
فإذا كان لصوتي وَقْعٌ عليكم، إذا كان لنشاطي وَقْعٌ عليكم، فإذا كان لوجودي هنا وَقْعٌ عليكم، رجاءا دعوا ذلك يحصل.

bırakın makinalar açlıktan kıvransın, sizi aptallar! bırakın ölsünler!
دعوا الآلات تتضور جوعا أيها الحمقى اقضوا عليها

Sen dış kapıyla ilgileniver. İmkansız olanı ise bana Bırak.
إستولوا علي البوابه الخارجيه و دعوا أمر البوابة المستحيلة لي

Engelli bireylerin şüpheci yaklaşmanızda ve zamanla en büyük problemleri çözmenizde yardımcı olmasına izin verin.
دعوا أشخاص ذوي إعاقة يساعدونكم على توسيع مدارككم، وفي أثناء ذلك، تقومون بحل بعض المشاكل الكبيرة.

Bırakalım, Avustralya alsın canını.
ثم أرموه دعوا استراليا تقتله والمرأة المجنونة..

Başkalarını da partiye davet ettiniz mi? Angela?
أعتقد أن معظم الناس دعوا للحفلة صحيح ذلك يا أنجيلا؟

İhtiyacınız olan herşeyi benden öğrenebilirsiniz. Onları rahat bırakın.
أي شئ تحتاجونه أخبروني به دعوا هذين الاثنين وشأنهما

Hadi, çocuklar, fahişeyi bırakın gitsin.
تعالوا يا أولاد.. دعوا العاهره تذهب انها ليست مهمه

Oklarınızı boşa harcamayın. bırakın hain sulu mezarında çürüsün.
لا تضيعوا السهام ,دعوا الخائن يتعفن في قبره المائي

Size daha önce söylediğim gibi, suyu en az 10 dakika kaynamaya bırakın yoksa ishal olursunuz.
كما أخبرتكم سابقًا دعوا الماء يغلي على الأقل لعشر دقائق وإلا ستصابون بالإسهال

Taktik aynı, ama Morris'i bırakın. Kimse ona dokunmasın.
نفس الخطة ولكن دعوا موريس يمر لا يلمسه احد

Ve bırakın adliyeciler işlerini yapsın.
دعوا رجال الأعمال الجنائية يقوموا بعملهم.

Ben giderim. nasıl olduğunu görüyorum. bırakın kardeş yapsın öyle mi?
أنا أرى كيف تجري الأمور دعوا الأمر لأخيكم، أليس كذلك؟

Yalan söylemiyorum. Hadi durma, blöfümü gör. Bırak öğretmen beni öldürsün.
أنا لا أكذب، فهيّا تحدّوا زعمي، دعوا المُعلّم يقتلني وستلحقوا بي.

Yalan söylemiyorum. Hadi durma, blöfümü gör. Bırak öğretmen beni öldürsün.
أنا لا أكذب، فهيّا تحدّوا زعمي دعوا المُعلّم يقتلني وستلحقوا بي

İhtiyarlara huzurlu bir ölüm ve yaşamayı düşünmeleri için izin verin.
دعوا الكبار يموتون موتة هنيئة تذكروا الأحياء

Bunun bize bir faydası yok. Bırakalım da Buzz oyuncağıyla oynasın.
هذا الشئ بلا جدوى دعوا باز يلعب مع الدمى

Ailem masalarına çok önemli birini davet etmişler tamam mı?
أبوايّ فقط دعوا شخص مهم للجلوس في منضدتهم.

Daha çok ve daha uzun dua ettiler ve onun adına daha çok savaştılar.
لذا دعوا بشدة أكثرة ولمدة أطول وحاربوا أكثر باسمه

Tüm saçmalıklar bir yana... ve herkes adına şunu söyleyebilirim... sizi seviyoruz.
دعوا الهراء جانباً أتكلم نيابة عن كل شخص نُحبكم الله يُباركُ لكم

Amerikanın yüzsüz kollektif canavarının bu şehirdeki güzel olan her şeyi yok etmesine izin verelim.
دعوا الوحوش الضارية المتحدة الأمريكية تدمر كل ما هو جميل بهذه البلدة