O Derringer'i olay yerine ya kendisi bıraktı, ya da bırakması için birileri ona para verdi? | Open Subtitles | هذا أو إما أحتيال .. ربما زرع تلك القطعة بمسرح الجريمة أو شخص دفع له |
Videoyu hackledi çünkü birkaç pislik bunu yapması için ona para verdi. | Open Subtitles | لقد اخترق الفيديو لأن أحد الحمقى دفع له للقيام بذلك |
Dominic adında bir satıcı bir konteyner dolusu silahla birlikte kaybolması için ona para verdi. Sistemden sildi. | Open Subtitles | تاجر يدعى (دومينيك) دفع له كي يخفي حاوية مليئة بالأسلحة |
ona ödeme yaptı, operasyona isim koydu ve şahsen davayı denetledi. | Open Subtitles | دفع له وعمد العملية وأشرف شخصيا على القضية. |
Bunu yapması için birinin ona ödeme yaptığını biliyoruz. | Open Subtitles | الجمرة الخبيثة القاتللة وأن أحدا ما قد دفع له |
Müzayede salonu ona 1 milyon 250 bin frank karşılığı Amerikan doları ödemiş. | Open Subtitles | المعرض دفع له ... حوالى 1.250.000 فرانك قيمتها بالدولارات تساوى حوالى ربع مليون |
Sanırım içinde Paddy'ye ödeme yapmış ya da ödeme yaptığı herkesin ismi var. | Open Subtitles | أظنه يحتوي أسماء كل من دفع له أو حصل على دفع |
Birinin ona yüksek miktarda para ödediğini sanıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنّ شخصاً دفع له قدراً كبيراً من المال. |
Dietrich ona para verdi diye mi Ford'un bu uçuşa katılmayı istediğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن (فورد) طلب التواجد على متن هذه الرحلة لأن (ديتريتش) دفع له ليكون على متنها؟ |
Dövüşe çıkmaması için ona para verdi. | Open Subtitles | rlm; دفع له لئلا يخوض المباراة. |
Kirill bunu yapması için ona para verdi. | Open Subtitles | كيريل) دفع له ليقتله) |
ona para verdi sonra vurdu. | Open Subtitles | دفع له ثم قتله |
Ama ona ödeme yapan birine yardım etmediği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني بأنه لم يقدم المساعده لشخص ما قد دفع له |
Yussef düğünde olay çıkmaması için ona ödeme yapmıştı ama işe yaramadı. | Open Subtitles | دفع له (يوسف) ليبقي الأمور هادئة أثناء الزفاف، لكن لم ينجح الأمر. |
Telemon'un ona ödeme yaptığı doğru olsa da bu beni öldürmek istediği anlamına gelmez. | Open Subtitles | -و (ليونايدس) ؟ فقط لكون (تيليمون) دفع له المال, إنْ كان ذلكَ صحيحاً... فذلكَ لا يعني إنّه يريد قتلي |
Biri ona ödeme yapmış. | Open Subtitles | أحدهم دفع له |
Adamın biri tek geceliğine orayı kullanmak için nakit 3000 dolar ödemiş. | Open Subtitles | قال أن شخص دفع له 3000 دولار لكي يستخدم المكان لليلة واحدة ولا استفسار |
- Ona başka biri ödeme yapmış olmalı... | Open Subtitles | .. لابدّ أن أحداً آخر قد دفع له |
Toplu taşıma müdürlüğünde üç farklı korumayla görüştük ve onlardan birisi çarşamba günkü güvenlik görüntülerini salı günküyle değiştirmek için Toby'nin para ödediğini itiraf etti. | Open Subtitles | نحن قابلنا ثلاثه من حراس الشركه وأقر واحدٌ منهم أن توبى دفع له لكِ يبدل فيديوهات مراقبه القطار أية يوم الأربعاء |