Büyükannem gösterdi. Bir petrol varilini gömdük ve kapağa düzenek yaptık ve yem olarak kapağa Hindistan cevizi koyduk. | Open Subtitles | جدّتني شوّفتني الطريقة، دفنّا برميلًا مخضّل بالزيت وعلّقنا غطاءه فوقه |
Will'i gömdük. | Open Subtitles | دفنّا ويل جراهام |
Will'i gömdük. | Open Subtitles | دفنّا ويل جراهام |
Öğretmenimiz dileklerimizi toprağa gömüp her gece onlar hakkında düşünürsek bir gün gerçek olacaklarını söylemişti. | Open Subtitles | كانت معلمتنا تقول اذا دفنّا أمنياتن في الارض وفكرنا فيها كل ليلة .ستتحقق |
Eğer annemizi oraya gömüp o toprakları kutsarsak hasat ayinini tamamlayabiliriz. | Open Subtitles | لذا إن دفنّا أمنا هناك وكرّسنا ذلك الأساس، سيمكننا إتمام طقوس الحصاد. |
Buraya gömdüğümüz şey zararsız demiştin. | Open Subtitles | قلت أننا مهما دفنّا هنا فلا ضرر منه |
- Ne kumsalı? Locke'u gömdüğümüz yer. | Open Subtitles | حيث دفنّا (لوك)، في المكان الذي عاشوا فيه |
Hikayeyi Metro'da gömdük. | Open Subtitles | دفنّا القصة كذلك. |
Anlıyor musun? Dostlarımızı gömdük. | Open Subtitles | لقد دفنّا أصدقاءً |
Geçen hafta onun oğlunu gömdük. | Open Subtitles | (هنت)؟ لقد دفنّا ولدها هذا الأسبوع |
Arkadaşımızı gömüp vedalarımızı ettik. | Open Subtitles | لقد دفنّا صديقنا وقد ودعناه |