Daha da kötüsü tüm cihaz ve hesap makinelerin arıza veriyor, bu yüzden elle halletmek için sadece birkaç dakikan var. | TED | ولنزيد الطين بلّة أجهزتك وآلاتك الحاسبة جميعها معطلة إذًا لديك بضع دقائق فقط لإجراء العملية الحسابية يدويًّا |
Elektriği geri getirmen için on dakikan var. | Open Subtitles | لديكم عشرة دقائق فقط لأصلاح التيار الكهربى |
ve pilot bir kaç dakika daha dedi. | Open Subtitles | والطيّار قال للتوّ بأنّ هذا التوقف سيكون لبضع دقائق فقط |
Neredeyse hazır. 7 dakika daha gerekli. | Open Subtitles | انتهيت تقريبا اعطيني 7 دقائق فقط |
Sadece bir kaç dakikaya ihtiyacım var. Matthew bütün gün huysuzlaştı durdu. | Open Subtitles | أحتاج إلى بضعة دقائق فقط ماثيو كان صعب طوال النهار |
Bilardo turnuvasına katılmak için beş dakikanız kaldı. | Open Subtitles | شباب لديكم عشر دقائق فقط حتى يمكنكم التسجيل للمنافسة المائية |
Ama öğrendiğinizde pislikle beni beş dakika yalnız bırakın. | Open Subtitles | لكن عندما تكتشف ذلك، أعطني خمس دقائق فقط مع من فعل ذلك النذل، حسنا؟ |
Bir dakikacık. Sadece izle. Bir dakika. | Open Subtitles | فقط دقائق فقط شاهد انتظر لماذا انت |
Sizinle beş dakika bile beraber değilim, ve polisler tarafından takip ediliyorum! | Open Subtitles | تركتك بمفردك خمس دقائق فقط والان انا مطارد من الشرطة |
Beş dakikamız kaldı, beş dakika. Şimdi dört. | Open Subtitles | لدينا خمسة دقائق فقط , خمسة دقائق , الآن أربعة |
Biliyor musun, o buzdolabını açmak için 7 dakikan var. | Open Subtitles | أتعرفين يا عزيزتي؟ أمامك سبع دقائق فقط لتفتحي هذا المبرد اللعين |
HANOVER SOKAĞl 10 dakikan var. O kadar. | Open Subtitles | أمامك عشر دقائق فقط حتى تخرجي قبل أن نشعل الأضواء |
Unutma bak Jerome, sadece üç dakikan var. | Open Subtitles | الآن تذكر جيروم الان لديك ثلاث دقائق فقط |
Bak, senden 10 dakika daha uzun süredir uyanığım. | Open Subtitles | أنظري, أنا مستيقظ منذ عشر دقائق فقط |
Birkaç dakika daha, sonra ilkbahar gelene kadar rahatız, tamam mı? | Open Subtitles | عدة دقائق فقط و سنكون بخير حتى الربيع |
burada birkaç dakika daha takılacağız ayrılmasını bekleyelim. | Open Subtitles | سنبقى هنا لبضعة دقائق فقط .حتّى يرحل |
Kafasını boşaltması için birkaç dakikaya ihtiyacı var, hepsi bu. | Open Subtitles | إنه يحتاج إلى بضعة دقائق فقط لتصفية دهنه,هذا كل ما فى الأمر |
Unutmayın, cevap vermek için sadece üç dakikanız var. | Open Subtitles | لا تنسى ، لديك ثلاث دقائق فقط ل الأجوبة. |
Bizi birkaç dakika yalnız bırakır mısın, lütfen? | Open Subtitles | هل لديك مانع إذا أعطيتنا بضع دقائق فقط ، من فضلك؟ |
Beş dakikacık ver bana- | Open Subtitles | خمسة دقائق.. فقط خمسة دقائق |
Mike Sharpe, ringde 10 dakika bile kalmadan güreştiği halde neden duş alır, hiç merak ettin mi? | Open Subtitles | هل ستسأل ايرون مايك شارب لماذا شعر بالحاجة ليستحم لأكثر من 90 دقيقة بعد مصارعته التي استمرت 10 دقائق فقط ؟ |
5 dakikamız kaldı. Geri dönsek mi ki? | Open Subtitles | .بقي لدينا من الوقت خمسة دقائق فقط هل يجب علينا العودة؟ |
Avukat bey, sadece birkaç dakika lütfen. Mahkûm Meins çok kötü durumda. | Open Subtitles | أيها المستشار لديك بضعة دقائق فقط قوة السجين ضعفت إلى حد كبير |
Şimdi, uğraşıp size bir cevap bulmak için dokuz dakikam var, öyleyse şöyle yapayım, cevabı güzelce ikiye böleyim: Birinci kısım: Evet. Sonra ikinci kısım: Hayır. | TED | عندي 9 دقائق فقط لأحاول أن أعطيكم إجابة، لذلك قسّمتها بعناية إلى جزئين: الجزء الأول: نعم، ولاحقًا في الجزء الثاني: لا. |
Fakat bunu motora zarar vermeden önce birkaç dakikalığına sürdürebiliriz. | Open Subtitles | لكن يمكننا تحمل هذا لبضعة دقائق فقط قبل تضريرّ المحرك |
Sadece bir dolma kalemle buraya girmek topu topu üç dakikamı aldı. | Open Subtitles | لقد إستغرقت ثلاثة دقائق فقط للدخول هنا! ، مستخدمًا قلم حبر فقط! |
Bak, işe koyulmama yedi dakikam kaldı. | Open Subtitles | أنظر, عندي سبعة دقائق فقط قبل أن أعود للعمل |