Hayatımın her anını seninle geçirmek istiyorum. Bu yüzden şimdi çıkmam lazım. | Open Subtitles | أنا أريد أن أكون معك كل دقيقة في حياتي لهذا السبب سأغادر الآن |
Siz TED kullanıcıları günlük seyahatlerinizde, her gün ortalama 52 dakikayı trafikte harcadığınızın farkında mısınız? | TED | هل تعلمون انكم .. انتم حضور مؤتمر تيد تقضون في المتوسط 52 دقيقة في اليوم في زحمة السير تضيعون وقتكم على المدى اليومي |
New York trafiğinde 90 blok öteye, hem de 30 dakikada mı? | Open Subtitles | قضي علينا 90 مبنى في 30 دقيقة في زحمة نيويورك اشك بذلك |
15 dakikadan önce hipotermi oluruz, koyduğumun ağustosunda. | Open Subtitles | نُصاب بانخفاض درجة حرارة الجسم في أقل من 15 دقيقة في أغسطس. |
Bir saat, 60 dakika; bir dakika, 60 saniyeden oluşur. | Open Subtitles | هناك 60 دقيقة في الساعة و 60 ثانية في الدقيقة |
Seninle motosiklette geçirdiğim o 22 dakika, ...hayatımın en değerli 22 dakikasıydı. | Open Subtitles | الـ22 دقيقة التي قضيتها برفقتك على الدراجة كانت أجمل 22 دقيقة في حياتي |
Sana ihtiyacım olacak her günün her dakikasının her saniyesinde. | Open Subtitles | سأحتاجكِ في كل ثانية من كل دقيقة في كل يوم. |
Günde 20 dakika boyunca sadece ayaklarımı kullanıp bir şempanze gibi ayaklarıma hâkim olacağım, sense orada aptal gibi oturacaksın. | Open Subtitles | عشرون دقيقة في اليوم فقط باستخدام القدمين من غير اليدين و سأكون بارعاً فيها و ستبقى جالساً هناك مثل الأبله |
Hayatımın her anını seninle geçirmek istiyorum. Bu yüzden şimdi çıkmam lazım. | Open Subtitles | أنا أريد أن أكون معك كل دقيقة في حياتي لهذا السبب سأغادر الآن |
Bak, hayatımın her anını sana zarar vereceğim diye endişelenerek geçiremem. | Open Subtitles | لا يمكنني عيش كل دقيقة في كل يوم قلقاً من أؤذيكي يجب أن نفعل هذا |
Günümün her anını senin gibi adamları, yakalamaya çalışmakla geçiriyorum. | Open Subtitles | أمضي كل دقيقة في يومي ألاحق رجالاً مثلك |
Psikopat beyimize teşekkür etmemiz lazım, 15 dakikayı almıştır. | Open Subtitles | حسنا, شكرا لك ايها المريض نفسي هي بالتاكيد ماتقدر تاخذ اكثر من 15 دقيقة في الطقس |
Önümüzdeki üç hafta boyunca her dakikayı seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد قضاء كل دقيقة في تلك الـ3 أسابيع معك |
Bangladeş şu an dünyadaki en hızlı yayılan ülke: Gece ve gündüz dakikada ortalama 2 şebeke. | TED | بنغلادش الآن هي أسرع دولة نامية في التطور في العالم، نظامين كل دقيقة في المتوسط نهاراً وليلاً. |
Bir dakikadan fazla kalamayacağım. Nöbetteyim bu gece. | Open Subtitles | لا يمكنني البقاء لكن عندي دقيقة في منتصف مناوبتي |
- bir dakika içinde patlayacak bir bombayla birlikte Lord Tech'deyim. | Open Subtitles | انا في لورد للتقنيات وهناك قنبلة ستنفجر خلال دقيقة في طريقي |
O karavanı gün batımına doğru sürmek varlığımın en güzel 37 dakikasıydı. | Open Subtitles | وقيادتي الشاحنة خلال الغروب، كانت أفضل 37 دقيقة في حياتي. |
Sana ihtiyacım olacak her günün her dakikasının her saniyesinde. | Open Subtitles | سأحتاجكِ في كل ثانية من كل دقيقة في كل يوم. |
Ve 45 dakika boyunca ebay'a koymak için Oyun Cini'nin fotoğrafını çektin. | Open Subtitles | و أمضيتَ 45 دقيقة في تصوير ''.لعبتك لتبيعها على ''إي باي. |
Hayatımın her yönünü eleştirdiği 40 dakikalık yolculuk olmadan da yaşarım. | Open Subtitles | تجنبًا لانتقادها شتى جوانب حياتي خلال الـ40 دقيقة في طريق عودتنا |
Günümüzde hemşireler her vardiyanın 21 dakikasını tıbbî cihaz arayarak geçiriyor. | TED | اليوم، الممرضات يقضون ما معدله 21 دقيقة في كل نوبة من أجل البحث عن المعدات الطبية |