..ve benim tabut dükkanım bir köşeye sıkışıp kaldı. | Open Subtitles | بينما ضاق دكاني في زواية صغيرة |
Ben Calvin. Burası benim dükkanım. Sizin için ne yapabiliriz? | Open Subtitles | أنا (كالفين) وهذا دكاني كيف نخدمك؟ |
- dükkânım! - Üzgünüm Gobber. Elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | دكاني - آسف يا غوبر, أنا أبذل قصارى جهدي |
- Evet, bu benim antika dükkânım. | Open Subtitles | - نعم, هذا دكاني للتحف - |
Benim dükkanımın etrafı hariç her yer sprey boya ile kaplanmış. | Open Subtitles | تبدو متسخة جداً مع تلك الرسومات. لكن دكاني نظيفة. |
Ama bu çocuklar, dükkanımın önünde ağır uyuşturucular satıyor. | Open Subtitles | لكن هؤلاء الرجال، يتعاملون بشدّة قذرة مع دكاني |
- Evet, bu benim antika dükkânım. | Open Subtitles | - نعم, هذا دكاني للتحف - |