Dört yıl kadar önce, gerçekten delice bir şey yapmak istedim ve deniz ekolojisi üzerine doktora yapmaya karar verdim. | TED | منذ حوالي 4 سنوات مضت، فكرت أن أفعل شيئًا مجنونًا للغاية وتعهدتُ بإتمام رسالة دكتوراة في علم نظام البيئة البحرية. |
Benim bir doktoram var. Üniversiteden sonra doktora aldım. Sonra tıp fakültesine gittim. | Open Subtitles | دكتوراة شهادة لدي الجامعة بعد دكتوراه شهادة على حصلت الطب كلية دخلت وبعدها |
Şu an, bir doktora öğrencisi olarak katılmak istediğim bir kulübü eleştirdiğimi fark ettim. | TED | الآن، وكطالبة دكتوراة أدرك بأني أنتقد المجال الذي أتطلع للالتحاق به. |
Astrofizik doktorası var. Harvard'da okumuş. Doğrudur. | Open Subtitles | باكستانى،حاصل على دكتوراة فى العلوم الفلكية ومتعلم فى هارفرد |
Harvard mezunu. Columbia'da eğitim doktorası yapmış. | Open Subtitles | بكالوريوس من هارفارد دكتوراة من كولومبيا في التربية |
ve benim Güney Afrika'dan, tam anlamıyla çok iyi bir doktora öğrencim var. | TED | و في المجمل لدي طالبة دكتوراة جيدٍ جدا من جنوب إفريقيا |
Ve şimdi sahneyi Adam'a bırakıyorum.Adam, MIT’de doktora öğrencisi ve tıp ve müzik teknolojisinde de uzman birisi.Bununla birlikte Adam ve Dan yakın ortaklar. | TED | وسأجعل آدم يتحدث إليكم. آدم طالب دكتوراة في ام اي تي، خبير موسيقي تقني وطبي. وآدم ودان أصبحا متعاونين متقاربين |
2011 yılında, Manchester Üniversitesi'nde Psikoloji Bilimi üzerine 1. sınıf doktora öğrencisiydim. | TED | لقد كنت طالبة دكتوراة في سنتي الأولى في عام 2001 في جامعة مانشستر، قسم العلوم النفسية. |
Yaz boyunca danışmanlık işini yapardım, doktora öğrencisi olduğumdan beri. | TED | وأقوم بهذه الأعمال الاستشارية خلال الصيف، كما تعلمون، بصفتي طالبة دكتوراة. |
17 sindeyken iki doktora yapmış ve zamanının en saygı gören dehalarından biriymiş. | Open Subtitles | وفى الـ17 كان قد نال درجتى دكتوراة لو أمعنت النظرلوجدتأنهكان اكثرالعلماءصيتاًبتلك الأيام. |
doktora yapıyor ve harika kalçaları var. Etiğin seni durdurmasına izin verme. | Open Subtitles | إنه جاصل على دكتوراة و جسده رائعة، فدعينا لا نهتم بآداب المهنة هذه |
Birkaç yıl önce, Fransız Edebiyatı'nda doktora yapan birisiyle çıkmıştı. | Open Subtitles | حسنا، قبل عدة سنين هو خرج مع فتاة لديها دكتوراة في الأدب الفرنسي. |
Bu kadının mühendislik doktorası var. | Open Subtitles | هذه المرأة حصلت على دكتوراة في الهندسة في الـ20 من عمرها |
Burası da, iki tane doktorası ve Carl Sagan tarafından imzalanmış bir yasaklama emri olan birinin çanak çömlek yıkadığı ilk laboratuvar olmuştur. | Open Subtitles | هذا حاليا المختبر الوحيد الذي غسل فيه الاطباق الزجاجية من قبل رجل لديه شهادتا دكتوراة و أمر إبعاد موقع من قبل كارل ساغين |
Bunları yapmadığında Washington Saha Ofisi'nde yönetici ve doktorası var. | Open Subtitles | و عندما لا تقوم بذلك,تكن عميلة مشرفة خاصة في مكتب واشنطن الميداني و تحمل شهادة دكتوراة |
Benim kırık ortaçağ çömlekleri üzerine doktoram var. | Open Subtitles | لدى دكتوراة فى علم فخار العصور الوسطى |
Bilgisayar mühendisliği doktoram var. | Open Subtitles | لدي شهادة دكتوراة في علوم الحاسب |
Bükreş Üniversitesi'nden doktoram var. | Open Subtitles | لديّ دكتوراة في الهندسة "منجامعة"بوخارست.. |
3 Doktoran varsa ve FBI'ya daha fazla örneğe ihtiyacım var dediğinde sana kim karşı çıkabilir ki? | Open Subtitles | عندما تحصل على ثلاثة شهادات دكتوراة و تخبر الأف بي أي بأنك تحتاج لمزيد من العينات من سيناقشك بذلك؟ |
Elektirik mühendisliği doktoranız var değil mi? Evet. | Open Subtitles | لديك دكتوراة في الهندسة الآكترونية هل هذا صحيح؟ |
- Kıçımın Doktorasını mı yapmış? | Open Subtitles | هل تحسب نفسها أستاذة؟ حاصلة على دكتوراة في الهراء؟ |
Morbius, E. profesör, edebiyat doktoru gezi dilbilimcisi. | Open Subtitles | صحيح، هذا هو، "موربس، إ" دكتوراة في اللغات القديمة |