Ve gördüğüm siyah noktalı sarı bir balığı hayal meyal hatırladım, ve "Kahretsin, bir tane yakalamalıydım, sanırım yeni bir tür." diye aklımdan geçirdim. Ve sonra, son olarak, dönüp kovama baktım. | TED | وكان لي ذكريات مبهمة لرؤية سمكة صفراء مع بقعة سوداء، وفكرت، "لو كنت اصطدت واحدة. اعتقد إنها نوع جديد." وبعد ذلك ألقيت نظرة على دلوي. |
Ben kovama geri dönüyorum. | Open Subtitles | والآن سأعود إلى دلوي |
Ben kovama geri dönüyorum. | Open Subtitles | والآن سأعود إلى دلوي |
Süngerimle kovamı istemeye istemeye elime almıştım o gün. | Open Subtitles | فحملت اسفنجتي و دلوي ببالغ الحزن |
Çanımı aldım bile. Sonra da kovamı alacağım. | Open Subtitles | لدي جرسي ثم سيكون لدي دلوي |
kovamı kafasına indirip karşılık vermeliydim. | Open Subtitles | -سأرد عليه بوضع دلوي على رأسه |