bir ipucu elde edeceğimden emindim. | Open Subtitles | كنتُ متيقِّنًا من حصولي على دليل في مكان ما |
Oralarda bir yerde kim olduğuna dair bir ipucu var. | Open Subtitles | إنّ هُناك دليل في مكانٍ ما بداخله عن هويّته. |
Warren o çizgi romanları yazdı ancak odasında çizim yapmayı bildiğine dair bir kanıt yoktu. | Open Subtitles | كتب وارن القصص الهزلية و لكن لم يكن هناك دليل في غرفته على أنه يعرف كيفية الرسم |
Ama belli ki, buzların arkasındaki Karanlık Reyon'da kanıtlar varmış. | Open Subtitles | ولكن على مايبدو ان هناك دليل في الجناح المظلم لما وراء الجليد |
Evet, bu her neyse belki evinde bir delil bulabiliriz. | Open Subtitles | أجل، أيّاً كان، ربما يمكننا العثور على دليل في منزلها |
O kamera bir cinayet araştırması için delil niteliği taşıyor. | Open Subtitles | تلك الكاميرا هي دليل في التحقيق بجريمة قتل. |
Jack amca burada mı? - Bir izi takibe gitti. | Open Subtitles | -خرج السيد (سليتر) بحثاً عن دليل في مكان ما |
Sanırım Ajan Thomas'ın ofisinde bir ipucu buldum. | Open Subtitles | أنظر اعتقد أنا وجدت دليل في مكتب العميل توماس |
- Burada bir yerde bir ipucu olmalı. - Kes şunu! | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك دليل في مكان ما توقفي |
Suudi Arabistan çöllerinde herhangi bir ipucu bulamadım. | Open Subtitles | او اي دليل في الصحراء السعودية |
Sence arabada bir ipucu var mıdır? | Open Subtitles | -أتعتقد أنّه قد يكون هنالك دليل في السيّارة؟ |
Çöp kovalarının yanında sapık davasıyla ilgili bir ipucu bulduk. | Open Subtitles | دليل في قضية الشاذ |
Belki e-postalarda bir ipucu vardır. | Open Subtitles | ربما يوجد دليل في الرسائل |
O çiftlikte bir şey oldu ve o bavulda bununla ilgili bir kanıt olabilir. | Open Subtitles | لو أن شيئاً حدث في تلك المزرعة ربما له دليل في حقيبتها |
Davanın bununla ilgili olduğuna dair bir kanıt bulamadım. | Open Subtitles | لم أجد أي دليل في القضية على ذلك |
Sizde geri almak istediğim bir kanıt var. | Open Subtitles | عندك دليل في حيازتك بأنّ أنا أحبّ ظهر. |
Gizli Dosyalar'da kanıtlar var; | Open Subtitles | هناك دليل في لون خطِّ = "#00 إف إف 00 " ملفات مجهولة / خطّ - الأثاث التي تَتحرّكُ غير متأثّرةَ، |
Ama eğer üyelik fişlenmiş birini - komünist olarak fişlenmiş - seçerse ve bizim kurumumuza karşı bir delil yoksa, ve onu bana okumana gerek yok, yazılmasında yardımcı olmuştum, onu seçilmiş pozisyonundan indirme hakkımız olmaz. | Open Subtitles | كانلوتمانع،شيوعي.. وليس هناك دليل في دستورنا، ولم يكن عليك قراءته عليّ لأنّي ساعدت في كتابة المقال، |
- Aracın bir cinayet davası için delil. | Open Subtitles | أنها دليل في قضية قتل |
- Bir izi takibe gitti. | Open Subtitles | -خرج السيد (سليتر) بحثاً عن دليل في مكان ما |