ويكيبيديا

    "دليل في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir ipucu
        
    • bir kanıt
        
    • da kanıtlar
        
    • bir delil
        
    • için delil
        
    • izi takibe
        
    bir ipucu elde edeceğimden emindim. Open Subtitles كنتُ متيقِّنًا من حصولي على دليل في مكان ما
    Oralarda bir yerde kim olduğuna dair bir ipucu var. Open Subtitles إنّ هُناك دليل في مكانٍ ما بداخله عن هويّته.
    Warren o çizgi romanları yazdı ancak odasında çizim yapmayı bildiğine dair bir kanıt yoktu. Open Subtitles كتب وارن القصص الهزلية و لكن لم يكن هناك دليل في غرفته على أنه يعرف كيفية الرسم
    Ama belli ki, buzların arkasındaki Karanlık Reyon'da kanıtlar varmış. Open Subtitles ولكن على مايبدو ان هناك دليل في الجناح المظلم لما وراء الجليد
    Evet, bu her neyse belki evinde bir delil bulabiliriz. Open Subtitles أجل، أيّاً كان، ربما يمكننا العثور على دليل في منزلها
    O kamera bir cinayet araştırması için delil niteliği taşıyor. Open Subtitles تلك الكاميرا هي دليل في التحقيق بجريمة قتل.
    Jack amca burada mı? - Bir izi takibe gitti. Open Subtitles -خرج السيد (سليتر) بحثاً عن دليل في مكان ما
    Sanırım Ajan Thomas'ın ofisinde bir ipucu buldum. Open Subtitles أنظر اعتقد أنا وجدت دليل في مكتب العميل توماس
    - Burada bir yerde bir ipucu olmalı. - Kes şunu! Open Subtitles يجب أن يكون هناك دليل في مكان ما توقفي
    Suudi Arabistan çöllerinde herhangi bir ipucu bulamadım. Open Subtitles او اي دليل في الصحراء السعودية
    Sence arabada bir ipucu var mıdır? Open Subtitles -أتعتقد أنّه قد يكون هنالك دليل في السيّارة؟
    Çöp kovalarının yanında sapık davasıyla ilgili bir ipucu bulduk. Open Subtitles دليل في قضية الشاذ
    Belki e-postalarda bir ipucu vardır. Open Subtitles ربما يوجد دليل في الرسائل
    O çiftlikte bir şey oldu ve o bavulda bununla ilgili bir kanıt olabilir. Open Subtitles لو أن شيئاً حدث في تلك المزرعة ربما له دليل في حقيبتها
    Davanın bununla ilgili olduğuna dair bir kanıt bulamadım. Open Subtitles لم أجد أي دليل في القضية على ذلك
    Sizde geri almak istediğim bir kanıt var. Open Subtitles عندك دليل في حيازتك بأنّ أنا أحبّ ظهر.
    Gizli Dosyalar'da kanıtlar var; Open Subtitles هناك دليل في لون خطِّ = "#00 إف إف 00 " ملفات مجهولة / خطّ - الأثاث التي تَتحرّكُ غير متأثّرةَ،
    Ama eğer üyelik fişlenmiş birini - komünist olarak fişlenmiş - seçerse ve bizim kurumumuza karşı bir delil yoksa, ve onu bana okumana gerek yok, yazılmasında yardımcı olmuştum, onu seçilmiş pozisyonundan indirme hakkımız olmaz. Open Subtitles كانلوتمانع،شيوعي.. وليس هناك دليل في دستورنا، ولم يكن عليك قراءته عليّ لأنّي ساعدت في كتابة المقال،
    - Aracın bir cinayet davası için delil. Open Subtitles أنها دليل في قضية قتل
    - Bir izi takibe gitti. Open Subtitles -خرج السيد (سليتر) بحثاً عن دليل في مكان ما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد