Amerikalılar bunu bir daha yaparlarsa onlarla savaşta kanımızı dökmeye hazırız. | Open Subtitles | لو فعل الأمريكان هذا مجددا، سنكون مستعدين لإراقة دمائنا في قتالهم. |
Onlar kanımızı içer, anında büyüler, bizden üç kat hızlı koşarlar. | Open Subtitles | يشربون دمائنا وينتقلون من مكان لمكان في ثانية ويجرون أسرع منا بثلاث مرات ثم |
Eğer bizim kanımız böyle görünüyorsa mesela ve Cylonların kanı böyle görünüyor. | Open Subtitles | إذا كانت دمائنا تبدو هكذا على سبيل المثال |
kanımız, artık daha çok bir deniz memelisi gibi. | Open Subtitles | دمائنا قريبه جداً من دماء الثدييات البحريه |
bu hatırlamadığımız ama kalbimizde ve kanımızda hissettiğimiz bir şey | Open Subtitles | التي لانذكرها في عقولنا , لكن في دمائنا ّ وقلوبنا. |
Nitrojen, kanımızda ve dokularımızda bir nevi dolanır ve bu normaldir, bu şekilde tasarlanmışızdır. | TED | النيتروجين مجرد نوع يتحرك في دمائنا والأنسجة، وهذا جيد، وهذه هي الطريقة التي خلقنا فيها. |
Majesteleri sonunda kan satan kişinin sen olduğunu bulacaktır. | Open Subtitles | سيُحدد المُحاسب حتماً بنهاية المطاف أنك أنتِ من كنت تبيعين دمائنا |
Evde oturup, televizyondan akan kanımızı izliyorsunuz. | Open Subtitles | تجلس في البيت,وتشاهد دمائنا تسيل على التلفزيون |
Bu Haman bizim kanımızı istiyor, benim kanımı, Jacob'ın kanını, sizin Jacob'ınızın. | Open Subtitles | هامان هذا يود اراقة دمائنا دمى, دم يعقوب, يعقوبك |
Sonra ona kendi kanımızı içirerek bir bağ oluştururuz. | Open Subtitles | ثم نمنحهم دمائنا الخاصة ثانية لهم لنسد نهائياً الرباط. |
Parazitler gibi kanımızı emiyorlar. | Open Subtitles | انهم يمتصون دمائنا لانهم طفيليات سيمتصون دمائنا ال ان نصبح نحن كمدينة |
kanımız gelişimlerini durdurması gerekir. | Open Subtitles | من الصعب معرفة عدم تأثير هذا الشئ في دمائنا |
Bir de kanımız az olduğundan daha az birayla sarhoş oluyorduk. | Open Subtitles | ولأن دمائنا كانت قليلة, كان يتطلب . بيرة قليلة لنسكر |
Temiz kanımız, yaratığın hücreleriyle etkileşime girdiğinde bir çeşit reaksiyon zinciri yaratabilir. | Open Subtitles | بإفتراض أن دمائنا ليست ملوثه فخلايا هذا المخلوق .يمكن أن تشكل رد فعل معين |
kanımızda var ve yapacağın, diyeceğin, çalacağın hayal edeceğin hiçbir şey bunu değiştirmez. | Open Subtitles | هناك شئ في دمائنا يميز هواياتنا كلنا كذلك أوتعلم؟ |
Tonkin bizden vazgeçseydi, şu anda kendi kanımızda boğuluyor olurduk. | Open Subtitles | لو أراد تونكين الاستسلام سوف نغرق فى دمائنا |
Kesinlikle. Belli bir alkol seviyesinden sonra kan zehirlenir. | Open Subtitles | إن لوثنا دمائنا بالكحول فسوف يتسمم عندما يعضُّنا |
İspanyol güneşimizin, Katalan kanımızın verdiği sıcaklık; aile ocağımızda, yuvamızın içindeki bu masada tekrar canlandırdığın sıcaklık. | Open Subtitles | ,دفء الشمس الأسبانية من دمائنا الكاتالونية تلك التي صغتيها من موقدك في منزلك على هذه المائدة |
Bizim kanımızdan birinin böyle bir şey yapabileceğini cidden düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تظني حقاً أن دمائنا يمكنها فعل شيء كهذا؟ |
Beni yeniden ilaçlara döndüren, aslında Kanımızdaki risk aşkıydı. | Open Subtitles | في الحقيقة، الشيء الذي أعادني لتناول المخدرات, حبّ المخاطرة الذي يسري في دمائنا. |
Kanımıza sarımsak koyduklarını okudum siz hâlâ uzaylılarla işbirliği yaptıklarından şüpheleniyor musunuz? | Open Subtitles | قرأت أنهم نضع الثوم في دمائنا وكنت تشك أنهم يعملون مع الأجانب؟ |
kanlarımızı test ettiğimde bulduğum sonuçlarla aynı. | Open Subtitles | لأنها نفس المواد الكيميائية التي وُجِدَت ، عندما حلّلت دمائنا |
Bu da demek oluyor ki patron bize asla bu lanet serumu kanlarımızdan çıkaracak antidotu vermez. | Open Subtitles | والذي يعني بأن الرئيس لن يعطينا الترياق لنخرج ذلك المصل من دمائنا |