ويكيبيديا

    "دواءً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilaç
        
    • İlaca
        
    • ilacı
        
    • tedavi
        
    • reçete
        
    İlaç tedavisi görüyorum Bu yüzden normal zamanda söylemeyeceğim şeyler söyledim. Open Subtitles أخذت دواءً للألم إنه يجعلني أقول أشياء لم أكن أبداً سأقولها
    Her beş Amerikali'dan biri psikofarmakolojik ilaç kullaniyor, antidepresan ve antianksiyete ilaçlarından tutun da antipsikotiklere kadar... TED يتعاطى واحد من خمسة أمريكيين دواءً نفسيًّا، بدءًا بمضادات الاكتئاب والقلق وصولاً إلى مضادات الذهان.
    diyor. Bu ürün bir ilaç ya da alet olsa büyük ihtimalle yatırım yapardınız. Ama eğer bu ürün bir parksa? TED عندها ربما سوف تستثمر إذا كان ذلك المنتج دواءً أو جهازًا لكن ماذا لو كان ذلك المنتج منتزهًا؟
    Daha fazla ilaca ihtiyacım var hemşire. Open Subtitles أَحتاجُ دواءً أكثر، أيها المرضة
    Peki neden Meksika'dan gelen bir kocakarı ilacı içiyordun? Open Subtitles إذن لماذا كنتِ تتناولين دواءً مكسيكيّاً بديلاً؟
    Gelemem, cildimi güneşin etkilerine karşı koruyan bir tedavi alıyorum. Open Subtitles لا أستطيع ، أنا آخذ دواءً يجعل جلدي حساساً للشمس
    Bu bir partinin başlarında bir ilaç alıp ertesi gün partiyi hiç hatırlamayacak olan siz olabilirsiniz. TED قد يكون هذا أحدكم إذ وعند بدء الحفلة، تناول دواءً من شأنه أن ينسيه تلك الحفلة بعد ذلك اليوم تمامًا.
    Ben de Paxil veya Seroxat diye bir ilaç almaya başladım. Farklı ülkelerde ismi farklı ama aynı ilaç. TED فبدأت أتناول دواءً يُسمى إما باكسيل أو سيروكسات، فهو نفس الدواء ولكن يختلف اسمه من بلد لآخر،
    Ve ben de vücuduma aldığım herşeyi ilaç olarak düşünmeye başladım. TED لذلك ، كل ما أضعه في جسدي اعتبرته دواءً
    Evinde bir tür laboratuvar olduğunu ve mutluluk veren bir ilaç yaptığını söyledi. Open Subtitles لديه شيء مثل معمل بالمنزل وقال أنّه ينتج دواءً للسعادة
    - Geçmişinde şiddet vardı, ama davranışlarını kontrol altında tutmak için ilaç veriliyordu. Open Subtitles لديهِ تاريخ مِنَ العُنف لكنهُ كانَ يَتَلقى دواءً للسيطَرَة على ذلكَ النوع مِن التَصَرُّف
    Uyuyamaz ki. Uyumak için ilaç lazım ama onda hiç yok. Open Subtitles ولكنه لا يستطيع النوم ، إنه يحتاج دواءً لينام ولكنه ليس لديه منه
    Yani elimizde her şey için ayrı ilaç bulmaya çalışan bir ilaç sektörü var. Open Subtitles فسوف ينتهي بنا المطاف إلى صناعة الدواء التي تحاول أن تجد دواءً لكل شيء.
    Her zaman diğer hastaların önünde mi ilaç tedavisi önerirsin? Open Subtitles هل دائماً تعرضين دواءً أمام المرضى الأخرين؟
    Kolayca istemek varken neden ilaç çalarsın ki? Open Subtitles ولمَ عساكَ تسرق دواءً بوسعكَ أن تطلبه بمنتهى البساطة؟
    Kolayca istemek varken neden ilaç çalarsın ki? Open Subtitles ولمَ عساكَ تسرق دواءً بوسعكَ أن تطلبه بمنتهى البساطة؟
    Sonra da döküntün için damardan ilaç vereceğim, tamam mı? Open Subtitles وبعدها سأعطيها دواءً وريدًا لعلاج الطفح، حسنا؟
    Bir çocuğa tedavi maksadıyla zorla ilaç verilip verilmediğini nereden biliyorsunuz? Open Subtitles إذا أردت أن تعطي دواءً لطفل بالقوة، حتى تشفيه، كيف يمكنك فعل ذلك؟
    Acı çekiyor. İlaca ihtiyacı var. Open Subtitles إنه يتألم ، يحتاج دواءً
    Lord William rahatsızlandı, hazımsızlık için ilaca ihtiyacı var. Open Subtitles يا ابنة أخي، السيّد (وليَم) مريض ويحتاج دواءً لعسر الهضم
    - Nadir, sıkıntı yaratacak bir ilacı iki yıl önce kahve dükkanında tanıştığınız birine mi veriyordunuz? Open Subtitles بقيتَ تصف دواءً نادراً فعّالاً لشخص قابلته مرّة في مقهى قبل سنتَين؟
    Doktor yüksek kolesterolünüzün olduğunu ve bunu tedavi etmek için ilaçlardan yararlanabileceğinizi söyledi. TED فيخبرك الطبيب أنك تشكو من ارتفاع في الكولسترول وسيعطيك دواءً لعلاج ذلك.
    Kendini yormamanı ve istirahat etmeni söylüyor. Bir reçete yazacakmış. Yarın tekrar gelecek. Open Subtitles يقول أنة يجب عليك أن لا تجهد نفسك و سيعطيك دواءً و يعود لفحصك غداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد