Hayır, onun rolü sadece, o gelmemiş olan çok değerli paketi almaktı. | Open Subtitles | دورها كان ببساطة تسلم حزمة ثمينة لم تصل أبدا و السبب ؟ |
Hastan yaklâşık 40 sıra kadar aşağıda ve her zamanki gibi torpil yok. | Open Subtitles | ،سيّدتك دورها 40 في القائمة ولا أقبل الوساطات اللعنة |
Aslına bakarsanız, buraya beş kişinin cinayetindeki rolünü konuşmaya geldik. | Open Subtitles | في الواقع,نحن هنا لمناقشتها في دورها في مقتل خمسة أشخاص |
Şafak sökene kadar başınızdaydı. Şimdi uyuma sırası onda. | Open Subtitles | لقد بقيت ساهرة قربك حتى بزوغ الفجر لكن هذا لا يعنى أن دورها فى النوم قد حان |
Biz, son gurup değiliz, baba. Eun-joo'nun büyükannesi hâlâ sırasını bekliyor. | Open Subtitles | " نحن لسنا الأخيرين جدة " إيني جو مازالت تنتظر دورها |
Su toplama görevi ondayken, başını öne eğik tutuyordu. | TED | حين يكون دورها في جمع الماء، ترخي بصرها نحو الأرض. |
Bizim isteğimiz Çin'in bölge insanlarına tedavinin dağıtılmasında üzerine düşeni yapmasıdır. | Open Subtitles | أنه موقفنا، ان الصين تحتاج أداء دورها لتوزيع العلاج للناس في تلك المنطقة |
Kentlerin rolü, daha fazla sosyal destek ve toplumsal etkileşim ile beraber hayatın gerekliliklerine erişimi sağlamaktır. | Open Subtitles | ان دورها يتمثل في الإتاحة الفعالة لضروريات الحياة جنبا إلى جنب مع زيادة الدعم الاجتماعي والتفاعل في المجتمع. |
Son dakikada dizideki rolü değiştirildi. Yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | لقد تم تعديل دورها فى الدراما على أخر لحظة و لدينا الكثير لنحضره كما تعرفين |
Ama o rolü ve sahnelemesini o kadar iyi biliyorum ki.. | Open Subtitles | لكنني أعرف دورها جيدا، ولكل جزء من تمثيلها بالمسرح... |
Durun. Kurallara göre konuşma hakkı var. İsteyen sonra kürsüyü devralabilir, ama şimdi sıra onun. | Open Subtitles | القوانين تقول أنه لديها الحق في الكلام لقد قلتم كل ما لديكم و الآن هو دورها |
Ne istiyorsa aldı, şimdi sıra onda. | Open Subtitles | أياً كان ما تحتاجه فقد حصلت عليه والآن إنه دورها |
Ama annem Cadılar Bayramı'nda hava karardıktan sonra şeker mi şaka mı yapmamıza izin verir, eğer sıra ondaysa. | Open Subtitles | ولكن امنا تجعلنا نفعلها دائماً في الظلام عندما يكون دورها في رعايتنا في عيد الهالوين |
Eğer koruması izin verirse rolünü biraz küçültmeyi planlıyorum. | Open Subtitles | إننى أخطط لتقليص دورها إذا دعانى حارسها أفعل ذلك |
Stacie yapmaz. Bence rolünü gayet iyi oynuyor. | Open Subtitles | ليس ستايسي.أنا متأكد أنها تلعب دورها على ما يرام |
Bir tacirin ailesine gelin olarak gidecek olması ile aramızdan sonsuza değin ayrılma sırası ona gelmişti. | Open Subtitles | الآن جاء دورها كي ترحل عنا للأبد بعدما تزوجت رجل من عائلة تجار |
Diğerlerini de bu nedenle öldürdün. Şimdi de onun sırası! Yargıla onu! | Open Subtitles | هل تفهم، لهذا السبب قتلت الآخرين وجاء الآن دورها |
Ama sonra sigorta şirketi hastanede yatmak için sırasını beklemesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لكن الشركة قالت أنها يجب أن تنتظر دورها لتدخل مستشفى حكومي |
Ama sonra sigorta şirketi hastanede yatmak için sırasını beklemesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | ...لكن المؤمن قال انه عليها انتظار دورها بالمستشفى |
Kuşun bir görevi vardır, bokun bir görevi ve tohumun bir görevi. | Open Subtitles | الطائر لة دوره، الفضلات لها دورها، البذرة لها دورها |
Hayvan da üstüne düşeni yaptı. | Open Subtitles | الأنثى عملت أيضا دورها |
Ve bugün tesadüfi sonuçların nasıl bir rol oynadıklarını değerlendirmek istiyorum. | TED | اريد ان استعرض لكم كيف يمكن للعواقب الغير متوقعة ان تلعب دورها |
- Senin bağlantın ne bu şte? | Open Subtitles | وماذا كان دورها في ذلك؟ |
Annem uzun zamandır burada değil ve senin onun görevini üstlenmene gerek yok. | Open Subtitles | أمي غير موجودة، منذ مدة وليس عليك أن تلعبي دورها |