Dotcom krizi sırasında anladım ki bu hayattaki rolüm Maslow'a kanallık yapmakmış | TED | لذا ادركت عند انهيار الدوت كوم ان دوري في الحياة هو ان انقل للعالم عن ايب ماسلو |
Normalde bu toplantılarda benim rolüm, arabuluculuk, hakemlik, ama bugün biraz daha saldırgan olacağım. | Open Subtitles | عادةً يكونُ دوري في هذه الجلسات هو تسوية الخلافات، التحكيم لكني سأكونُ اليوم أكثرَ عدوانيةً |
Beyaz Saray sözcüsü, az önce barış sürecindeki rolümü söyledi. | Open Subtitles | السكرتيرة الصحفية بالبيت الأبيض أعلنت للتو دوري في عملية السلام |
Bu kibrit kutusunu gördüğümde oyundaki rolümü öğrenir öğrenmez neden bunun da oyunda olduğunu merak ederim. | Open Subtitles | بمجرد ما أتعلم دوري في هذه المسرحية. ثم أرى علبة ثقاب. أتساءل لماذا ليست هي في المسرحية أيضًا. |
Partici arkadaşlarım hayal kırıklığına uğrayacak. Bu sefer kek getirme sırası bendeydi çünkü. | Open Subtitles | سيصاب زلائي رواد الملاهي بخيبة أمل لقد كان دوري في جلب الحلوي. |
Bebek telsizini dinleme sırası bana gelince, senin uyumanı bekleyip, kapatıyorum! | Open Subtitles | عندما يحين دوري في الإستماع إلى جهاز سماع صوت الطفل ، عندما تنامين فأنا أطفئه |
Bu oyunda rolüm ne olursa olsun seçeneğim olduğuna inanmalıyım. | Open Subtitles | أيّاً يكن دوري في كلّ هذا، يجب أن أعتقد بوجود حلّ آخر |
Ve benim oyundaki rolüm de çoğu zaman bu olmuştur, oyunculara yardım etmek. | Open Subtitles | وهذا هو دائما نوع من دوري في لعبة فقط عن طريق مساعدة اللاعبين الحصول على ما يصل بالنسبة للجزء الأكبر. |
Onlara benim rolüm söylenmedi. | Open Subtitles | لم يخبرهم أيُّ أحدٍ حتى عن دوري في هذه العملية |
Peki o zaman benim rolüm ne olacak bu oyunda? | Open Subtitles | إذا ماهو دوري في لعبتك الصغيرة ؟ |
Bu da rolüm başlıyor demekti. | Open Subtitles | و هذا يعني أن أمثل دوري في تلك الأحجية |
Müzik öğretmenliği olsun şifonyer kulbu projesi olsun, müzikaldeki rolüm olsun. | Open Subtitles | دوري في المسرحية الموسيقية؟ ذلك |
Karaborsa marketindeki rolümü biraz az anlatmış olabilirim. | Open Subtitles | قصّة طريفة، لربّما أكون قد صغّرتُ دوري في أمر السوق السوداء من قبل. |
Çok güzel, siz bu hikayede benim rolümü üstleneceksiniz. | TED | رائع. سيدي ستلعب دوري في هذه القصة |
Fakat anahtar tutkuyu bana aşılamış olmasıdır. gerçektende her sabah uyandığımda daha iyisini yapmaya çalışıyorum yaşamdaki rolümü her sabah uyandığımda düşünüyorum sadece Fortune 500 şirketin CEO olmak değil | TED | ولكن الأمر المهم انه غرس في داخلي عاطفة لان استيقظ صباح كل يوم وانا اريد ان افعل أفضل. ان انهض حقا وأفكر بأن دوري في الحياة ليس فقط ان اكون رئيسا تنفيذيا لأحدى الشركات المصنفة ضمن فورتشين 500. |
Sadece bütün bunlardaki rolümü öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أودّ فقط معرفة دوري في خضم كلّ هذا |
Konuyu sen açtığın için söyle bakalım, Hank Sağlık'taki rolümü nasıl görüyorsun? | Open Subtitles | (وتعلمين ماذا ؟ طالما أنكِ تطرقتِ الى الموضوع,كيف ترين دوري في (هانك-ميد |
Evdeki işlerle ilgilenip rolümü üstlendiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لأخذ دوري في إدارة كل شيء في البيت |
Galiba soru sorma sırası bende, değil mi? | Open Subtitles | اعتقد أنه حان دوري في إلقاء السؤال صحيح؟ |
Galiba soru sorma sırası bende, değil mi? Hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | اعتقد أنه حان دوري في إلقاء السؤال صحيح؟ |
Yapacak işlerim var. Bilgisayarı kullanma sırası bende. | Open Subtitles | لدي عمل لأنجزه انه دوري في استخدام الكمبيوتر |