Ashcombe, Dolly Flint'le hiç tanışmadığını söyledi, ve Dolly de onunla hiç tanışmadığını. | Open Subtitles | أشكومب قال بأنه لم يلتقي دوللي فلينت، وهي قالت بأنها لم تره مسبقا |
Dolly and Girlfriend dergilerinin okunduğu zamanlardı. | TED | عدت الى المدرسة. كان هذا في أيام مجلات دوللي و الصديقة. |
Günaydın, Dolly. Şu Yüzbaşı Butler değil miydi? | Open Subtitles | صباح الخير يا دوللي أليس هذا الكابتن بتلر ؟ |
Dolly Merriwether, Bonnie Butler için parti vermek benim fikrimdi! | Open Subtitles | لماذا يا دوللي ميروذر ؟ تعرفين أن إقامة حفل لـ بوني بتلر كانت فكرتي أنا |
İyi geceler. İyi geceler Dollie... | Open Subtitles | فى قلبي تصبحين على خير تصبح على خير دوللي |
- Komiser, bu Dolly Flint. Karınızın cesedini o buldu. | Open Subtitles | -سيدي المفوض، هذه دوللي فلينت هي من وجدت جثة زوجتك |
Deli saçması Dolly Flint'i almak ve cesedi buldurmak. | Open Subtitles | إصطياد تلك الغبية، دوللي فلينت، لتكتشف جثتها |
Bilim adamı Dr. Lan Wilmut, Dolly adında bir koyunu başarıyla klonlamıştı. | Open Subtitles | ونجح العالم إيان ويلمو في إستنتاخ المعزه .. دوللي .. |
- Dolly Parton'un velayetini nasıl alırım? | Open Subtitles | كيف يمكنني الحصول على حضانة دوللي بارتون؟ |
Sonra Colt sondaj kulesinde çalışmaya gitti, ve Dolly Parton şimdi O'nun musibet eski... kız arkadaşı Evelyn'de ve Dolly Parton Evelyn'den nefret eder... çünkü onu aptal bir tütü giymeye zorluyor ve hiç köpek... plajına götürmüyor. | Open Subtitles | وذهب كولت للعمل في منصة للنفط والآن خليلته السابقة الشريرة إيفلين لديها دوللي بارتون و دوللي بارتون تكره إيفلين |
- Hey, Dolly Parton, dayan bebeğim! | Open Subtitles | مرحبا دوللي بارتون صغيرتي , فقط اجلسي هادئة |
Dolly Parton'un açıkça Tansy'ye... dönmek istediğini... kabul etmemek için kör ve sağır olmamız gerekli. | Open Subtitles | انا وانت يجب ان نكن صم وعمي كي لا نوافق انه من الواضح ان دوللي بارتون تريد العودة لتانسي |
Dolly güvenebileceğim tek şeydi. | Open Subtitles | وكانت دوللي الشيء الوحيد الذي يمكنني الاعتماد عليه |
Homer'e gelince, Dolly Madison'dan bir kap dolusu ekler alacağım. | Open Subtitles | أما لهومر فـ سأجلب له حقيبة مليئة بالحلوى التي يفضلها من موقع دوللي ماديسون |
Marge bu Dolly Madison değil, Sassy Madison. | Open Subtitles | مارج هذا ليس موقع دوللي ماديسون هذا موقع ساسي ماديسون |
Kanka, herif evinde Dolly Parton gibi giyinmiş, dizi müziği söylüyordur. | Open Subtitles | يا صديقي، انه يجلس في المنزل يرتدي ملابس مثل دوللي بارتون معرض الغناء وإيقاعات الاسترخاء |
Artık Peggy Lee de var. Dolly Parton cover'ları da var. | Open Subtitles | التي تشمل الآن بيغي لي، ويغطي دوللي بارتون. |
Bunlardan bir tanesi burada Edinburgh’taydi, herhalde tek meşhur koyun, Dolly. | TED | احدي هذه الاكتشافات كان هنا في "ادنبره"، وهي بالتأكيد أشهر نعجه، "دوللي". |
Dolly Merriwether, ne cüretle beni eleştirirsin! | Open Subtitles | دوللي ميروذر، كيف تجرؤ ين على أنتقادي ؟ |
Dollie'yi bu gemide bırakmayacağım. | Open Subtitles | لن أترك دوللي على سطح هذه السفينة |
Dollie'm neyi hak ediyordu? | Open Subtitles | وماذا كانت حبيبتي دوللي تستحق ؟ |
Dooly'nin kendini Gong Shil'in kollarına atmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أدَع "دوللي" يَـرمِي بنفسهُ في ذراع "جونج شيل |