Dave, sana haber vermeden Miami'ye geldiğimiz için çok özür dileriz. | Open Subtitles | ديف , نحن أسفون جداً لقدومنا الى ميامي من دون إخبارك |
Yani ya kocan kadın kıyafetleri giyiyor ya da kızın sana haber vermeden kıyafetlerini giyiyor. | Open Subtitles | لذا فإما زوجك يرتدي ملابس حريمي أو أن ابنتك تستعير ملابسك دون إخبارك |
Size haber vermeden Amanda'nın kalmasına izin vermem yanlıştı ve üzgünüm. | Open Subtitles | كنتُ أريد القول بأن ترك أماندا هنا من دون إخبارك كان خطأ وأنا آسف |
Habersiz uğradığım için kusura bakma. Bende telefon numaran yoktu. | Open Subtitles | آسف لأنى فعلت هذا دون إخبارك لم يكن لدى رقم هاتفك |
Habersiz uğradım ama. | Open Subtitles | آسف لأنني مررت دون إخبارك |
Sana haber vermeden hiçbir yere gitmez, biliyorum. | Open Subtitles | أين هي؟ أعرف أنها لن تذهب لأي مكان دون إخبارك |
Sana haber vermeden seni o şekilde bırakmamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب ألا أغادر بالطريقة التي غادرت بها دون إخبارك. |
Sana haber vermeden giderek bencillik ettim. | Open Subtitles | لقد كنت أنانياً حين غادرت دون إخبارك |
haber vermeden gittiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة على رحيلي دون إخبارك |