Ebeveynlerin koşulsuz desteklemesi gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنه من المفترض أن الآباء ينفقون عليك دون شروط |
Evet, birinin koşulsuz desteğini almak çok güzel. | Open Subtitles | أجل، من اللطيف الحصول على دعم أحدهم دون شروط |
Herkes ebeveynlerin çocuklarını koşulsuz sevdiklerini düşünür, ama hep buna benzer davalar üzerinde çalıştık. | Open Subtitles | أعني، يظن الجميع ،أن الوالدين يحبون صغارهم دون شروط ولكنّا مررنا بحالات كتلك |
Patronunuz bu gemideki tüm erkek ve kadınları öldürmeye çalıştı ve siz kayıtsız şartsız teslim mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | رئيسك حاول قتل كل رجل و إمرأة على متين غواصتي و الأن تريدينني أن أستسلم من دون شروط |
Ve şimdi yapacaksın, hem de koşulsuz, şartsız. | Open Subtitles | ستساعدنا، و ستفعل ذلك الآن دون شروط |
Ryland Harris gibi haydutlar asla Karşılıksız bir şey yapmazlar. | Open Subtitles | حقير مثل (هاري رايلاند) لا يفعل أي شيء دون شروط آني! سيد (أووينغ) لما أنت هنا؟ |
Hanınızın koşulsuz teslim olması dışında bir şeyi müzakere etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نتفاوض على أي شيء سوى استسلام مولاك "الخان" من دون شروط. |
Annie, bütün hayatım boyunca Harris Ryland gibi haydutlarla çalıştım ve onlar asla koşulsuz bir şey yapmaz. | Open Subtitles | آني)، لقد تعاملتُ مع سفاكين) (مثل (هاري رايلاند ،في حياتي كلها و هم لا يفعلون شيئا من دون شروط |
O koşulsuz sevgi. | Open Subtitles | هذا حبهم لك دون شروط |
Seni kayıtsız şartsız sevmiştim. | Open Subtitles | وقعت في حبك دون شروط |
Onları kayıtsız şartsız seversin. | Open Subtitles | لقد احببتهم من دون شروط |
Yani, seni kayıtsız şartsız seviyor. | Open Subtitles | أعني أنها تحبّك من دون شروط. |
şartsız mı? | Open Subtitles | دون شروط ؟ |
Karşılıksız sevgi istiyorum. | Open Subtitles | حب من دون شروط |
Karşılıksız olarak. | Open Subtitles | من دون شروط. |