Bu tarz suçların cezasız kalmasına izin vermeyeceğim ve umut ediyorum ki böyle bir olay bir daha çocuklarımızın başına gelmesin. | Open Subtitles | لن أسمح أن تمر هذه الجرائم دون عقاب و آمل أن لا شيء كهذا سيحدث لأولادكم |
Öylece bu olayın cezasız kalmasına izin vermeyeceğimin farkındasındır. | Open Subtitles | تعرف انى لا استطيع ان اسمح بفوات هذا دون عقاب |
Ona bir zanaat öğretmem için yalvardı ama hiçbir sevap cezasız kalmaz. | Open Subtitles | توسّلت لي ، لتعليمه العمل و لكن الأمر لا يسير دون عقاب |
Ama inan bana, bu davranışın cezasız kalmaz. | Open Subtitles | لكن صدقيني , فان سلوكا مثل هذا لا يمكن أن يمر دون عقاب |
Hesap günleri gelip geçmiş, cezasız kalmış zorbalara musallat olan bir hayalet. | Open Subtitles | شبح يطارد أولئك المتوحشين دون عقاب الذين حسابهم طال انتظاره |
Hesap günleri gelip geçmiş, cezasız kalmış zorbalara musallat olan bir hayalet. | Open Subtitles | شبح يطارد أولئك المتوحشين دون عقاب الذين حسابهم طال انتظاره |
Bu küstahlık cevapsız kalamaz. | Open Subtitles | إبداء الغطرسة هذا لا يمكن أن يمر دون عقاب |
Bu yapılan vahşetin cezasız kalmasına izin vermeyin. | Open Subtitles | لا تدعوا هذا العمل الوحشىّ يمضى من دون عقاب |
Yine de bu, alınması gereken bir risktir daha kötüsü ise suçlunun cezasız kalmasına izin vermektir. | Open Subtitles | مع ذلك، إنها مخاطرة لابد من مواجهتها عندما تكون الجريمة الأكبر هي السماح للمذنب بالفرار دون عقاب |
Meslekten biri öldürüldüğü zaman... katilin cezasız kalmasına göz yummak mesleki kifayetsizliktir... hem de diğer tüm dedektifler açısından. | Open Subtitles | وعندما يقتل احد اعضاء منظمتك,يكون... ا. سيئا لعملنا ترك المجرم بفلت دون عقاب, |
Ama Molly kocası gibi kabına sığmayan öfkeli biri olduğundan haksızlığın cezasız kalmasına sessiz kalamadı. | Open Subtitles | لكن (مولي) كانت شخصاً عنيفاً طائش , وحماسية للغاية كزوجها و ليست أمرأة تترك العدالة تذهب من دون عقاب |
Bay Torcillo'yu kızdıran hiç kimse cezasız kalmaz. | Open Subtitles | لا أحد عبث مع السيد Torcillo ويذهب دون عقاب. |
Hiçbir suç burada cezasız kalmaz, yasalar böyle. | Open Subtitles | لا جريمة تمُر دون عقاب إنه القانون |
Hiçbir hata cezasız kalmaz. | Open Subtitles | لا غني عن الأخطاء دون عقاب |
İki türlü de dalaleti cezasız kalamaz. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين هوسه لا يمكن أن يمر دون عقاب. |
Bu kesinti cezasız kalamaz. | Open Subtitles | هذه المقاطعة لا يُمكن السماح لها بالمرور دون عقاب |