ويكيبيديا

    "دون عقاب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • cezasız kalmasına
        
    • cezasız kalmaz
        
    • cezasız kalmış
        
    • kalamaz
        
    Bu tarz suçların cezasız kalmasına izin vermeyeceğim ve umut ediyorum ki böyle bir olay bir daha çocuklarımızın başına gelmesin. Open Subtitles لن أسمح أن تمر هذه الجرائم دون عقاب و آمل أن لا شيء كهذا سيحدث لأولادكم
    Öylece bu olayın cezasız kalmasına izin vermeyeceğimin farkındasındır. Open Subtitles تعرف انى لا استطيع ان اسمح بفوات هذا دون عقاب
    Ona bir zanaat öğretmem için yalvardı ama hiçbir sevap cezasız kalmaz. Open Subtitles توسّلت لي ، لتعليمه العمل و لكن الأمر لا يسير دون عقاب
    Ama inan bana, bu davranışın cezasız kalmaz. Open Subtitles لكن صدقيني , فان سلوكا مثل هذا لا يمكن أن يمر دون عقاب
    Hesap günleri gelip geçmiş, cezasız kalmış zorbalara musallat olan bir hayalet. Open Subtitles شبح يطارد أولئك المتوحشين دون عقاب الذين حسابهم طال انتظاره
    Hesap günleri gelip geçmiş, cezasız kalmış zorbalara musallat olan bir hayalet. Open Subtitles شبح يطارد أولئك المتوحشين دون عقاب الذين حسابهم طال انتظاره
    Bu küstahlık cevapsız kalamaz. Open Subtitles إبداء الغطرسة هذا لا يمكن أن يمر دون عقاب
    Bu yapılan vahşetin cezasız kalmasına izin vermeyin. Open Subtitles لا تدعوا هذا العمل الوحشىّ يمضى من دون عقاب
    Yine de bu, alınması gereken bir risktir daha kötüsü ise suçlunun cezasız kalmasına izin vermektir. Open Subtitles مع ذلك، إنها مخاطرة لابد من مواجهتها عندما تكون الجريمة الأكبر هي السماح للمذنب بالفرار دون عقاب
    Meslekten biri öldürüldüğü zaman... katilin cezasız kalmasına göz yummak mesleki kifayetsizliktir... hem de diğer tüm dedektifler açısından. Open Subtitles وعندما يقتل احد اعضاء منظمتك,يكون... ا. سيئا لعملنا ترك المجرم بفلت دون عقاب,
    Ama Molly kocası gibi kabına sığmayan öfkeli biri olduğundan haksızlığın cezasız kalmasına sessiz kalamadı. Open Subtitles لكن (مولي) كانت شخصاً عنيفاً طائش , وحماسية للغاية كزوجها و ليست أمرأة تترك العدالة تذهب من دون عقاب
    Bay Torcillo'yu kızdıran hiç kimse cezasız kalmaz. Open Subtitles لا أحد عبث مع السيد Torcillo ويذهب دون عقاب.
    Hiçbir suç burada cezasız kalmaz, yasalar böyle. Open Subtitles لا جريمة تمُر دون عقاب إنه القانون
    Hiçbir hata cezasız kalmaz. Open Subtitles لا غني عن الأخطاء دون عقاب
    İki türlü de dalaleti cezasız kalamaz. Open Subtitles في كلتا الحالتين هوسه لا يمكن أن يمر دون عقاب.
    Bu kesinti cezasız kalamaz. Open Subtitles هذه المقاطعة لا يُمكن السماح لها بالمرور دون عقاب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد