- Derry'ye gitmeliyiz. - Oraya mı gidiyorlar? | Open Subtitles | سنذهب إلى ديررى أهذا هو ما سيذهبون إلية؟ |
Fred Derry'nin Midway Parfümeri'de iş bulduğunu duydun mu? - Hayır, duymadım. | Open Subtitles | أعلمت أن (فريد ديررى)حصل على وظيفة بمتجر(ميدواى)؟ |
Ama Fred Derry ve karısı başlarında olacak. | Open Subtitles | ـ أشك فى ذلك و لكنهم سيخرجون برفقة (فريد ديررى)و زوجته |
Ne oldu? - Fred Derry. Ona vurdu. | Open Subtitles | ـ (فريدى ديررى) ضربه ـ أحضروا صبغة اليود و الضمادات |
"Yüzbaşı Derry, şiddetli ağrı, şok ve kan kaybına rağmen kişisel güvenliğini hiçe sayarak bombardıman vizörüne sürünerek geri dönmüş... ..hedef üzerinde filosuna mükemmel şekilde yol göstermiş ve tam bir isabetle bombaları bırakmıştır." | Open Subtitles | على الرغم من الألم الشديد,و النزيف,و الصدمات" و بدون الإهتمام بسلامته الشخصية عاد النقيب (ديررى) زاحفاً إلى مكان الضرب, |
"Yüzbaşı Derry tarafından çok zor şartlarda ortaya konan, kahramanlık, göreve kendini adama beceri ve ateş altında soğukkanlılığını koruma Birleşik devletler Ordusu ve kendisindeki inancı yansıtmaktadır." | Open Subtitles | البطولة,و الإخلاص فى أداء الواجب,و الإحتراف,و الثبات وسط النيران" (برزت من جانب النقيب(ديررى تحت أصعب الظروف |
- Derry. Yüzbaşı Fred Derry. - Geliyorum! | Open Subtitles | (ـ النقيب (فريد ديررى ـ أنا هنا |
- Adım, Fred Derry. - Al Stephenson. | Open Subtitles | (ـ أنا(فريد ديررى (ـ (آل ستيفين |
Derry. | Open Subtitles | (ديررى) |
- Sen Derry misin? | Open Subtitles | ـ أنت (ديررى)؟ |