1956'da Disneyland'i açtıklarında hiçbir şey çalışmamıştı. | Open Subtitles | عندما فتحت "ديزنيلاند" عام 1956 لم يكن يعمل كل شىء كما يجب |
Burada, bu dev ağaçlardan birinden Disneyland'deki toplam bir günlük kusmuğu kapatacak kadar talaş elde edilebileceği yazıyor. | Open Subtitles | مذكور هنا أن شجرة حمراء واحدة تستطيع اخراج نشارة كافية، لتغطية قيء يوم كامل في (ديزنيلاند). |
Disneyland dediğimi duyduysan üzgünüm ama ben belirgin bir şekilde askeri okul dedim. | Open Subtitles | آسف إذا سمعت (ديزنيلاند)، ولكنني قلت بوضوح "مدرسة عسكرية." |
Çocuklar, askeri okulu bitirişinizden çok büyük onur duyuyoruz bu yüzden bu kez sizi gerçekten Disneyland'e götürmeye karar verdik. | Open Subtitles | أطفال، نحن فخوران بطريقة اتمامكما للمدرسة العسكرية. قررنا هذه المرة أن نأخذكما إلى (ديزنيلاند) بحق. |
Disneyland'de geçen Zor Ölüm. Neyini sevmedin? | Open Subtitles | إنه (الموت قهراً) في (ديزنيلاند) لا يمكن سوى عشقه |
Çocukların Disneyland'te havaya uçmasını izlemek istemiyorum. | Open Subtitles | شخصياً، لا أريد رؤية صغار تُسحق في (ديزنيلاند) |
Küçükken ailem beni Disneyland Tokyo'ya götürmüşlerdi. | Open Subtitles | (أخذني والداي إلى (ديزنيلاند طوكيو في الصغر |
Disneyland Tokyo konusundaki geniş bilgi hazinem sayesinde olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن السر هو معرفتي الواسعة (بـ(ديزنيلاند طوكيو |
Çocuklar Disneyland'e gitmek istiyorlar. | Open Subtitles | يريد الأولاد الذهاب إلى "ديزنيلاند". |
Vay canına! Disneyland'e gittiğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أننا ذاهبون إلى (ديزنيلاند)! |
Sanki Disneyland'e gidiyoruz. | Open Subtitles | وكأنمانحنذاهبونلـ" ديزنيلاند" . |
Gerçek hayat Disneyland değildir! | Open Subtitles | "الحياةالحقيقيةليست"ديزنيلاند ! |
Sıska insanların Disneyland'ı gibi. | Open Subtitles | كما لو أنها (ديزنيلاند) للرقيقين |
- Belki Disneyland'ı bile alabiliriz. - Sataşma şimdi. | Open Subtitles | -قد نحضر حتى (ديزنيلاند ) |