Oyların sayıldığı son yer Ohio'da Defiance adında bir ilçeydi ve çıkış anketlerinin sonuçlarının tersine o ilçeyi, dolayısıyla da seçimleri biz kazandık. | Open Subtitles | من مكان يدعى ديفاينس. مقاطعة ديفاينس، أوهايو. أتصدقون هذا الإسم؟ |
Defiance County'nin dijital çağa başarıyla geçiş yapması. | Open Subtitles | انتقال مقاطعة ديفاينس إلى عالم الإلكترونيات. |
- Defiance'daki oylama makinesinden çaldığım hafıza kartı. | Open Subtitles | بطاقة الذاكرة التي سرقتها من ماكينة التصويت في ديفاينس. |
Bu konuşmamızdan sonra teorimin doğru olup olmadığını görmek için Defiance, Ohio'ya gittiniz mi peki? | Open Subtitles | مرحباً. وهل سافرت بعد ذلك إلى مقاطعة ديفاينس في أوهايو، |
Bu adam, Elah Bandik İsyan'daki her bir Castithanlının onurunu zedelemiştir. | Open Subtitles | هذاالرجل"إيلابانديك" قد سلب شرف كل الـ(كاستيفانيين) في (ديفاينس). |
Dediğim gibi, Defiance'da hiçbir şey bulmadım. | Open Subtitles | لم أجد شيئاً في ديفاينس. لقد سبق وأخبرتك ذلك. |
Bir daha olmayacak. Defiance'dan bahsediyordum ben. | Open Subtitles | لن يحصل ذلك مجدداً. كنت أتكلم عن ديفاينس. |
Ölmeden önce Defiance dosyalarımı indiriyormuş. | Open Subtitles | ملفات وندي الخاصة. كانت قد بدأت تحمل ملفات ديفاينس حين ماتت. |
Ölmeden önce Defiance dosyalarımı indiriyormuş. | Open Subtitles | كانت قد بدأت تحمل ملفات ديفاينس حين ماتت. |
Defiance'da yaptığın şeyi ulusal güvenlik konularıyla bir mi tutuyorsun? | Open Subtitles | أنت تقارن ما فعلته في ديفاينس بقضايا أمن قومي؟ |
Sana Defiance'ı sorduğumda yalan söyleseydin keşke. | Open Subtitles | حين سألتك عن ديفاينس. أتمنى لو أنك كذبت علي. |
Kız Defiance jürisinde stenograftı. | Open Subtitles | كانت كاتبة في هيئة المحلفين في قضية ديفاينس. |
Eğer Defiance olmasaydı, eğer biz sana Defiance'ı yapmasaydık, eğer benim sana Defiance'da yaptıklarım olmasaydı. | Open Subtitles | لولا ديفاينس، لولا ما فعلنا في ديفاينس، ما فعلته أنا بك في ديفاينس. |
Billy Chambers'ın Defiance'ı açığa çıkarmasını durdurmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نوقف بيللي تشامبرز من فضح ديفاينس. |
Bence Billy, Defiance'ı açığa çıkarmak için Reston'u kullanacak. | Open Subtitles | أعتقد أن بيللي سيستخدم ريستون ليفضح ديفاينس. |
Bizi Defiance'a bağlayan tek kanıt bu herif. | Open Subtitles | إنه يملك الدليل الوحيد لما فعلناه في ديفاينس. |
Her şeyden önce Defiance'ı düşüneceğine halkın yararı için suç örgütüne karşı savaşacağına ve bir daha asla sözümden çıkmayacağına ya da verdiğim bu karardan beni pişman etmeyeceğine yemin edersen.. | Open Subtitles | اذا اكدت لي انك ستضع ديفاينس اولاً الا اذا اقسمت لي ان تقبض على العنصر الاجرامي للمُنظمه والقتال للصالح العام |
Yeni Indogene'ler yaratmak Defiance halkını bize düşman eder. | Open Subtitles | خلق اندوجن جديد من الممكن ان يقلب ديفاينس ضدنا |
Donup kalmasaydın, şu anda ölü ve Defiance da daha güvende olacaktı. | Open Subtitles | وإذا لم تختنق، لكان جثة متجمدة الآن. ولكانت ديفاينس أكثر أمناً. |
Rahm Tak'ın Defiance'ı ele geçirirse Votan'lara iyi davranacağına inanıyorlar. | Open Subtitles | ويعتقدون أن رام تاك سيعامل الفوتان بلطف إذا استولى على ديفاينس. |
Bu küçük adam mı İsyan'daki bütün Castithanlıların onurunu zedeledi? | Open Subtitles | هذا الرجل الصغير قد سلب شرف كل الـ(كاستيفانيين) في (ديفاينس ) ؟ |