Bu, müziğin yapılışında, en iyi, kalıcı müziklerin yapılışında, her zaman önemli bir unsur olacak. | TED | ولن تقل أهمية هذا العنصر في طريقة صناعة الموسيقى، طريقة تأليف أفضل الموسيقى وأكثرها ديمومة. |
Trepanasyon denilen bu dehşet verici yöntem baş ağrısına genellikle çok daha kalıcı bir sorun ekliyordu. | TED | هذه التقنية الرهيبة، تُدعى النَّقب، وغالبًا ما استبدلت الصداع بحالة أكثر ديمومة. |
Geçen sefer verdiğimden daha kalıcı bir hediye. | Open Subtitles | بربّكِ إنها أكثر ديمومة من الأخرى التي وضعتها عليك |
Kusura bakma Zaman Tuzakçısı ama artık bana çalışıyorsun, kalıcı olarak. | Open Subtitles | آسف , ياصياد الوقت , أنت الآن تعمل لصالحي , بصفة أكثر ديمومة |
Heavy metal kültürünün en kalıcı sembolüdür bu. | Open Subtitles | الرمز الأكثر ديمومة للثقافة هیفی میتال. |
Daha kalıcı bir tedaviyle karşılaştığınızda ne olur? | Open Subtitles | إذن ، ماذا يحصل إذا صادفتَ علاجاً .. أكثر ديمومة"؟" |
..daha kalıcı bir şey inşa etme isteği. | Open Subtitles | كان لديه رغبة ببناء شيء أكثر ديمومة |