Adına bakıp din seçmeyeceğim, tamam mı? Bana uygun olanı seçeceğim. | Open Subtitles | ،اسمعني، لن أعتنق ديناً يبدو رائعاً سأعتنق ديناً يبدو صحيحاً بنظري |
Ama unutmayın farklı bir din, farklı bir ahret demektir. | Open Subtitles | لكن تذكري أن ديناً مختلفاً يعني آخرة مختلفة |
Benim, düşmanlarımıza yardım ve yataklık eden dine saygım filan yok. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أحترم ديناً يدعم ويساعد اعدائنا. |
Sana vereceğimiz her şey geri ödemeni isteyeceğimiz bir borç olur. | Open Subtitles | كل شيء نقدمه الآن يكون ديناً ونتوقع سداده |
Kanıtları, sevdiğinin birinin borcunu kapatmak için vermiş. | Open Subtitles | لقد أعطته الدليل لتقضي ديناً عن .. شخص أحبته |
"Kanunlara bağlılığın aksine içsel dini vurgular." | Open Subtitles | تناقض الالتزام الشرعيّ تنشد ديناً داخلياً |
Tekrar Batı'ya dönersek, İspanya'da, Bİrleşik Krallık'ta ve ABD'de özel sektörün borcu GSYH'nin %200'üne kadar varıyor. | TED | مجدداً، في الغرب، يمتلك القطاع الخاص ديناً يعادل 200 بالمئة من الناتج المحلي الإجمالي في أسبانيا وبريطانيا وأمريكا |
Babanın, sana bir din seçmesi gereken kişi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن أباك هو الشخص المناسب الذي يختار لك ديناً |
Bana insanı hiçlik ve ölüme hazırlayan bir tek din göster. | Open Subtitles | أرني ديناً واحداً يحظر الشخص للعدم للموت |
Buna din demelerine takılmıştım biraz ama "vergiden kaçmak için bir numara, beni bağlamaz" diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت مُنزعجاً لأنهم أسموه ديناً. ولكنّى تصوّرتُ أنه نوع من الاحتيال الضريبى. لا بأس. |
IRS bir kere din olduğuna karar verdi mi anayasanın birinci ek maddesi sana birçok açıdan koruma sağlıyor. | Open Subtitles | بمُجرّد أن تُقرّر مصلحة الضرائب أنه ديناً, فستتم حمايته بكافة اشكال الحماية التى يوفرها التعديل الأول للدستور. |
Tamam, kendime bir din seçiyorum: Yahudilik. | Open Subtitles | حسناً، سأختار ديناً لنفسي ، اليهودية |
Kafa çekmek bir din değildir ki. | Open Subtitles | الخمر ليس ديناً. |
Bu insanların bir dine değil, antidepresana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ يَحتاجونَ معادي لَdepressants لَيسَ ديناً. |
Bilinen her hangi bir dine mensup değilim. | Open Subtitles | لا أتبع ديناً معروف. لا |
Öyleyse dine girdiğini biliyordunuz. | Open Subtitles | إذاً تعرف أنه اتخذ ديناً |
Ödemem gereken bir borç varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكني اشعر ان هنالك ديناً علي دفعة. |
Diyelim ki, 1,000 dolara 10,000 dolarlık borç satın alıyorsun. | Open Subtitles | $لنفترض أنك اشتريت ديناً بقيمة 10,000 $بـ 1,000 |
Muazzam bir borç yığınını affetme amacıyla işe başlamadı. | Open Subtitles | لم يرد أن يلغي ديناً كبيراً جزئياً |
Yoksa bana olan borcunu unuttun mu? | Open Subtitles | طلباً, أو أنكِ نسيتِ بأن لديك ديناً لي؟ |
Simon, sen eski bir borcunu ödemek için aldığı borcu ödeyebilmek için borç alabilecek, tanıdığım tek insansın. | Open Subtitles | أنت الرجل الوحيد يا (سيمون) الذى أعرفه يستدين مالاً ليرد به ديناً أخذه بالأساس ليرد به ديناً آخر |
Ayakları yerden kesilince, Jason Freel dini buldu. | Open Subtitles | بينما قدماه معلقتان بإرتفاع قدم عن الأرض "فريل" وجد ديناً |
Bana olan bir borcu almaya gittim o kadar. | Open Subtitles | انظري. ذهبت هناك لأقبض ديناً مستحقاً لي |
Doğru ama Dina, organik ürünleri çok seviyor merkezde, organik ürünler satan bir market olduğunu, duydum. | Open Subtitles | وهذا الحق، لكن ديناً يحب الأشياء العضوية وسمعت أن مخزن المنتجات الطبيعية في المركز. |