Ya da milliyetleri, kimlikleri, ırkları, cinsiyetleri, dinleri nedeniyle yok sayılıyor veya nefret ediliyor. | TED | مرة اخرى، أناس اصبحو مكروهين و مرفوضين بسبب جنسياتهم ، هوياتهم عرقهم ، جنسهم ، دينهم |
Al Jazeera, dinleri adına söylenen ve yapılan şeyleri getirip gösterdi onlara. Usame Bin Ladin'in ve El-Kaide'nin iki yüzlülüğünü gösterdi ve onlara gerekli bilgileri verdi ve kendi sonuçlarına ulaşmalarına imkan tanıdı. | TED | الجزيرة أحضرت المعلومة إليهم، أرتهم بأم أعينهم ما الذي يقال و يفعل باسم دينهم فضحت رياء أسامة بن لادن و القاعدة و سمحت لهم، أعطتهم المعلومة التي سمحت لهم أن يصنعوا استنتاجاتهم الخاصة |
Bu duvarlardan dışarıya adım attıklarında bu adamlar benim sorumluluğumda, topluma olan borçlarını ödeyene dek, onlardan sorumluyum. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال مسئوليتي منذ لحظة دخولهم للسجن و حتى انتهاء مدة سداد دينهم للمجتمع، أنا مسئول عنهم |
Komünizm yeni bir din sayılıyordu, ama bu dinde tanrının yerine Stalin geçirilmişti. | Open Subtitles | ممّن أصبحت الشيوعية دينهم وستالين ربّهم وبأخذه السائق مارسيل برفقته |
Belki insanların dinlerini değiştirmeye çalışmakla onları sıkıyoruz. | Open Subtitles | اننا ربما نزعج الناس بمحاولة جعلهم يغيروا دينهم |
Bayraklarına, ana babalarına, hükümetlerine ve dinlerine... saygı duyan çocuklar. | Open Subtitles | الاولاد الذين يحترمون علم بلادهم و و والديهم و حكومتهم و دينهم |
Ve onların inançlarını, dinlerini ve kültürlerini öğrendi. | Open Subtitles | وتعرف منهم على طبيعة دينهم وعقيدتهم وثقافاتهم |
Ama inançlarının temel doktrinlerinden sapmış radikallerdi... | Open Subtitles | بل المتطرفين الذين تخلوا عن تعاليم دينهم الأساسية |
Dinler, bin yıl boyunca başkalarının dinleri veya kendi dinleri hakkında bilgi toplayan kitleleri görmezden geldi. | Open Subtitles | لألفيات لم تقلق الأديان من تزاحم معلومات أكثر عن أديان أخري أو عن دينهم نفسه |
Ama kızlar dinleri ve eğitimleri arasında seçim yapmak zorunda bırakılıyorlar. | Open Subtitles | لكن الفتيات من حقهم الاختيار بين تعليمهم و دينهم |
Kendilerine özgü bir dinleri var. | Open Subtitles | لديهم دينهم |
Bu duvarlardan dışarıya adım attıklarında bu adamlar benim sorumluluğumda, topluma olan borçlarını ödeyene dek, onlardan sorumluyum. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال مسئوليتي منذ لحظة دخولهم للسجن و حتى انتهاء مدة سداد دينهم للمجتمع، أنا مسئول عنهم |
Hapise girmeleri gerekti, Topluma olan borçlarını ödediler. | Open Subtitles | وصلوا إلى السجن ودفعوا دينهم للمجتمع |
Ve üçü de şu anda... ..Maui güneşinin tadını çıkarıyorlar... ..çünkü topluma olan borçlarını... ..ödediler. | Open Subtitles | دينهم للمجتمع قد سدد بكامله |
Şimdi böyleyken, en azından, huzurla ölmenin garantisi var... Bir çeşit din ve bayağı saçma bir tane. | Open Subtitles | بينما هذا يمكنهم من الموت بسلام ضمن دينهم و كذلك ميتة بلهاء لا معنى لها |
Tasinirlar, din degistirirler. | Open Subtitles | ينتقلون من منازلهم ويغيرون دينهم |
Yıllardır ilk kez, Şiiler hacı olabilmek için Kerbela'ya Aşura için gidebildiler, ve ben ne kadar çok insan olduğundan, onların dinlerini ne kadar şiddetli tatbik ettiklerinden çok etkilenmiştim. | TED | لأول مرة خلال سنوات، تم السماح للشيعة بالحج إلى كربلاء للإحتفال بذكرى عاشوراء، وقد كنت مذهولاً بالعدد الماهول من الناس وكيف كانوا يؤدون شعائر دينهم. |
Araplardan asırlar sonra geçtikleri için... dinlerine çok sıkı bir bağlılıkları yoktu. | Open Subtitles | قبل أغلب العرب بقرون والذين تقلّدوا دينهم برفق |
Birçok insan inançlarını sembolik şeylerden daha çok yaşar. | Open Subtitles | الكثيرون لا يرون دينهم مجرد شيئاً رمزياً |
Matthew Benton tarafından, inançlarının ihanetine uğradığını düşünenler için online bir ilan tahtası. | Open Subtitles | انه رد في سجل على الانترنت من قبل ماثيو بنتون لإيجاد مجموعة دعم للناس الذين شعروا بالخيانة من دينهم |
Kadınların toplum hayatından uzaklaştırılması aslen bir Bizans ve Fars uygulamasıydı. Müslümanlar bunu benimsediler ve dinlerinin bir parçası hâline getirdiler. | TED | والتي كانت تعزل النسوة مثل السلوكيات البيزنطية والفارسية وقد تبنى المسلمون هذه السلوكيات وجعلوها جزءاً من دينهم |
Doğulu bilim adamları inançlarına göre temizliğin mikrobu azalttığına inanırlardı. | Open Subtitles | يؤمن علماء الشرق بالوضوء ليمنع التلوث باسم دينهم |