Bir hafta sonra, Bir gece aniden beni Krematoryum I'e götürdüler. | Open Subtitles | بعد أسبوع أتى من يصطحبنى ذات ليلة إلى المحرقة رقم 1 |
Bir gece o kadar gürültülü yaptı ki, köpeği uykusundan uyandırdı. | Open Subtitles | و ذات ليلة كان صوته عالٍ جداً و لقد أيقظ الكلب |
Belki Bir gece, yemeğe çıkarız diye düşünmüştüm. Böylece birlikte imzalamış oluruz. | Open Subtitles | أعتقد ربما لو تناولنا العشاء ذات ليلة نستطيع حينئذ أن نوقعها معاً |
Bir gece, küçük kasabamıza, büyük bir uzay gemisi indi. | Open Subtitles | ذات ليلة ، في قريتنا الصغيرة حطت سفينة فضاء ضخمة |
Bir akşam, yemeğin tam orasında, eski arzularını hatırlayacak. | Open Subtitles | ذات ليلة ، في منتصف العشاء ، ستنال الحافز القديم |
Bir gece, Jensen bir grup insanı öldürdü ve UMACI'nın yaptığını iddia etti. | Open Subtitles | ذات ليلة قتل جينسون مجموعة من الناس مدعيا أن البعبع هو من فعلها |
Biliyor musun, bütün burayı Bir gece bir menünün arkasına çizmiştim. | Open Subtitles | أتعلمين لقد رسمت هذا المكان على ظهر قائمة طعام ذات ليلة |
Bir gece binlerce insan ayakta seni alkışlıyor ismini söylüyorlar. | Open Subtitles | ذات ليلة كان هناك ألف شخص واقفاً يهتفون، وينادون باسمك |
Oh. Bir gece eve bir çift safir küpeyle geldiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أنها عادت للمنزل ذات ليلة ومعها قرطين من الياقوت الأزرق |
Sonra Bir gece, askeri kamyonlar bizim evin önüne park etti. | TED | و ذات ليلة وصلت شاحنة عسكرية إلى منزلنا |
İki yıl önce Bir gece, büyükbabama bakıyordum ve onun yataktan dışarı adım attığını gördüm. | TED | ثم، ذات ليلة منذ عامين، كنت أراقب جدي ورأيته يخرج من فراشه. |
Belki de Bir gece onu yemeğe çağırabiliriz. | Open Subtitles | ظننت أن بإمكاننا دعوته على العشاء ذات ليلة |
Bir gece borcum olan üç adama merhaba dedim. | Open Subtitles | ذات ليلة سلمت على ثلاثة رجال مختلفين كنت مدان لهم بمبالغ مالية |
Yoksa Bir gece bu eller seni yakalamak için orada olmayabilir. | Open Subtitles | أو ذات ليلة لن تجدين تلك الأيدي لتمسك بكِ |
Bir gece geç vakit yürüyerek otelime dönüyordum. | Open Subtitles | ذات ليلة كنت عائدا الى فندقى وكان الوقت متأخرا |
Bir gece Alcazar'a ya da sinemaya gidebiliriz. | Open Subtitles | ذات ليلة نستطيع الذهاب إلى ألكازار، أو إلى السينما |
Bir gece onunla... poker masasına oturma hatasına düştüm. | Open Subtitles | ذات ليلة كنت أحمق للقبض علي في لعبة قمار معه أتفهم قصدي ؟ |
Bir süre önce Bir gece burada yaşanan isteriyi hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر نوبات هستيرية ذات ليلة ليست بعيدة جدا |
Fakat Bir akşam, diğer rahibeler bu durumu kıskanmışlar. | Open Subtitles | ولكن ذات ليلة احست باقي الراهبات بالغيرة |
Diğer adamın zayıflığı, sizi büyülemeye başlıyor ve Bir akşam, kumar oynayıp her zamankinden daha ağır bir yenilgi aldığınızda bundan nasıl faydalanacağınızı anlıyorsunuz. | Open Subtitles | ضعف ذاك الرجل الآخر بدأ يسحرك و ذات ليلة عندما خسرت أكثر من المعتاد أيقنت كيف ستستفيد من ذلك |
Geçen gece iyice kafayı buldu. Eagle's Nest'de birine yazdı. | Open Subtitles | ذات ليلة تعاطى الحشيش ثم جاء إلى شاب فى عش النسر |
Baş gitaristleri bir gecede iki parmağını birden kaybediverdi. | Open Subtitles | فقد عازف الجيتار الرئيسي إصبعين ذات ليلة. |
Hatırlıyorum da Gecenin birinde evde hiç yiyeceğimiz yoktu. | Open Subtitles | أذكر ذات ليلة.. لم يكن لدينا طعام في المنزل |