Sen doğmadan önce Bir keresinde bir donanma gösterisine gitmiştim. | Open Subtitles | ذات مرّة ، ذهبتُ لأشاهد عرضاً للبحرية كان قبل ولادتكِ |
Benim küçük kız Bir keresinde koca bir kova oyun hamuru yemişti. | Open Subtitles | أؤكد لك، أكلت ابنتي الصغيرة ذات مرّة علبة كاملة من عجينة اللعب |
Bir keresinde yüksek IQ'ya sahip olmanın banyo yapmamak için mazeret olmadığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني ذات مرّة أنّ وجود معدّل ذكاء عالي لديّ ليس عذراً لعدم الإستحمام |
Çünkü bir zamanlar bunu yapacak olan genç adam bendim. | Open Subtitles | لأننى ذات مرّة من قبل كنت ذلك الشاب الذى فعلها |
Ben bir zamanlar asistandım ve o durumda olunca alınmış ve sert oluyorsun. | Open Subtitles | كنت مساعدا ذات مرّة وحين تكون في تلك الوضعية، ستصبح ممتعضا وتشعر بالمرارة |
Ama sanırım bir kez onun çatıda olduğunu duydum. | Open Subtitles | لكنّ، أعتقد أنّني سمعته على السّقف ذات مرّة |
Bir seferinde kokpite girdiğimde onu pilotun dizinde otururken, ona uçuşta yardım ederken gördüm. | Open Subtitles | ذات مرّة دخلت مقصورة القيادة ورأيتها جالسة على حجر الطيار تساعده في قيادة الطائرة |
Sen dogmadan once Bir keresinde bir donanma gosterisine gitmistim. | Open Subtitles | ذات مرّة ، ذهبتُ لأشاهد عرضاً للبحرية كان قبل ولادتكِ |
Bir keresinde, evine giren biri tarafından vurulan bir adam vardı. | Open Subtitles | ذات مرّة كان هناك رجل أرديَ من قبل شخص إقتحم منزله، |
Ben vampir olmadan önce beni Bir keresinde dönme dolabın tepesine çıkartmıştın. Anladım. | Open Subtitles | أنت من قفز بي لأعلى دولاب دوّار ذات مرّة قبلما أصير مصّاصة دماء. |
Bir keresinde birisi bana krallığımın uzun zamandır acı içinde olduğunu söylemişti | Open Subtitles | قال لي أحدهم ذات مرّة أنّ مملكتي ظلّت تعاني لزمن طويل جدّاً |
Bir keresinde bir morga gittim ve orada otopsi yapılmış bir ceset gördüm. | Open Subtitles | ذهبت ذات مرّة إلى المشرحة و شاهدت جثّة مشرّحة |
Hiçbir şeye mazeret göstermek istemiyorum. Bence olanlar korkunç şeyler. Bir keresinde onu durdurmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | حاولت ذات مرّة أن أوقفه عن فعل الأشياء البشعة |
Berberim Bir keresinde; "Başlattığın şeyi bitirmek önemlidir." demişti. | Open Subtitles | قال لي حلاّقي ذات مرّة أنّه من المهم أن تستكمل ما بدأته |
Vücudunuzdaki her atom bir zamanlar patlayan bir yıldızın içindeydi. | Open Subtitles | كل ذرّة بأجسادكم كانت ذات مرّة داخل نجم قد تفجّر |
Hayat standardına gelince, bir zamanlar bilge bir kişi... ..gerekli olmayan şey günahtır demişti. | Open Subtitles | أمّا فيما يتعلق بالنموذجيّة فهناك حكيم قال ذات مرّة أن الخطيئة موجودة في الأشياء غير الضّرورية |
bir zamanlar sorumluluklarla dolu bir hayatı seçtim... | Open Subtitles | لقد إتخذت خياراَ ذات مرّة أن أعيش حياة المسؤولية |
bir kez tatile gitmiştik. Onu almayı unutmuş. | Open Subtitles | ذات مرّة ذهبنا في إجازة، ونسيتُ أن آخذه. |
Kapına gelmiştik bir kez; aç, susuz ve yurtsuz. Aman dilemiştik. | Open Subtitles | أتينا إياكَ ذات مرّة نتضوّر جوعاً ومُشردين ونحتاج لمساعدتكَ |
Bir seferinde, keseli bir sıçan bacada sıkışmıştı. - Duman bunun gibi geliyordu. | Open Subtitles | حسناً ، ذات مرّة حُوصرتُ بغرفة دخل إليها الدخان هكذا |
bir kere birkaç çöp patlatmaya çalıştım, ayağımı parçalıyordum. | Open Subtitles | حاولت التخلص مِن القمامه بواسطته ذات مرّة وكاد أن ينسف قدمي. |
bir defasında yolcu aracı eğitmiştim ama asla kalkamadı. | Open Subtitles | أنا تدرّبت لمهمّة مكوك ذات مرّة ولكن لم يتح لي فرصة الذهاب أبداً |
Birisi Eskiden bazı olayların acı ya da tatlı şekilde sonuçlanabileceğinden bahsetmişti. | Open Subtitles | أخبرني شخص ذات مرّة أن الظروف قد تجعل الشيء سمًا أو رحيقًا. |
Bir ara sinemaya gitmek ister misin? | Open Subtitles | هل تودين الذهاب معى ذات مرّة إلى المسرح ؟ |
Bir keresinde hayatım buna bağlıymış gibi savaşmamı çünkü günün birinde bağlı olabileceğini söylemiştin. | Open Subtitles | نصحتني ذات مرّة بخوض القتال وكأن حياتي رهينة به لأنه ذات يوم قد تكون حياتي رهينة بقتالي، وها قد حلّ ذلك اليوم. |
Çünkü zamanında burada çalışan bir kız arkadaşı vardı. Ayrılır ayrılmaz kızı şutladı. | Open Subtitles | لأنّه كان لديه خليلة ذات مرّة كانت تعمل هنا، وانفصلا، فقام بطردها بسرعة. |
- Daha önce çıkma teklif etmişti. Ama utanç verici bir şekilde başarısız oldu. | Open Subtitles | . طَلب منها الخروج معه ذات مرّة كان فشلا ذريعا |