ويكيبيديا

    "ذاهبين إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gideceğiz
        
    • gittiğimizi
        
    • gidiyorduk
        
    • gideceğimizi
        
    • gidiyorlardı
        
    • gitmiyor
        
    • gitmiyoruz
        
    • e gidiyoruz
        
    • 'a gidiyoruz
        
    • gidiyorlar
        
    • ya gidecektik
        
    Metropolis'e gitmemiz gerekiyor ve Metropolis'e gideceğiz. Tamam. Open Subtitles من المفترض أن نذهب إلى ميتروبولس و ها نحن ذاهبين إلى ميتروبولس
    Bu sefer o kadar uzağa gideceğiz ki bizi bir daha bulamayacaksınız. Open Subtitles هذه المرة سنكون بعيدين جداً لن تتمكنوا من إيجادنا -نحن ذاهبين إلى "فينكس "
    Hayır, cennete gittiğimizi hissedemiyor musun? Open Subtitles كلا .. الأ تشعرين بأننا ذاهبين إلى الجنة؟
    Sadece film izlemeye gidiyorduk, tamam mı? Open Subtitles لقد كُنا ذاهبين إلى لمشاهدة فليم، حسناً؟
    Bir partiye gideceğimizi söyleyebilirdi. Open Subtitles كان يمكنها أن تحذرني أننا ذاهبين إلى حفلة.
    Senin sevdiğin Japon restoranına gidiyorlardı. Open Subtitles نعم هم كانوا ذاهبين إلى ذلك المطعم الياباني الذي تحبينه
    Ve ben, kıyafetlerim ve kurbağa suratım hiçbir yere gitmiyor. Open Subtitles وأنا وأزيائي، ووجه السلحفات خاصتي عير ذاهبين إلى أي مكان.
    Sonra anladım ki, 3 nolu odaya gitmiyoruz. Open Subtitles أدركت أننا لم نكن ذاهبين إلى هناك على الإطلاق
    Hala Atlantik City'e gidiyoruz öyle değil mi? Open Subtitles مازلنا ذاهبين إلى أتلانتيك سيتي ، صحيح ؟
    Ama Chicago'ya gitmiyoruz, New York'a gidiyoruz! Open Subtitles لكننا لسنا ذاهبين إلى شيكاغو نحن ذاهبون إلى نيويورك
    - Niye, cenazeye mi gideceğiz? Open Subtitles لماذا، أنحن ذاهبين إلى جنازة ؟
    İkimiz oraya gideceğiz demiştin. Open Subtitles لقد قلتَ بأنك وأنا ذاهبين إلى هنالك.
    Ben bahçe satışına gittiğimizi sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أننا كنا ذاهبين إلى ساحة التسوق
    Pekala, annemize Sonia Rosen'ın evine uyumaya gittiğimizi söylediğimiz zamanı kastediyorsun. Open Subtitles مثل أنك تقصدين المرة تلك أخبرنا الماما ــــــ أننا ذاهبين إلى منزل "سونيا روزين" للنوم
    Seymour, Bana bir silah anlaşmasına gittiğimizi söylemeliydin. Open Subtitles سيمور)، ربما قيل لك) بأننا ذاهبين إلى صفقة سلاح
    Anniston, Alabama'ya gidiyorduk ve "Michael" dedi, ''Evet, efendim.'' TED كنا ذاهبين إلى آنستون ألاباما، وقال: "مايكل،" وأجبت: "نعم سيدي."
    PhiIIies'e gideceğimizi sanıyordum. Open Subtitles انا كنت اعتقد اننا ذاهبين إلى فيليز
    Erkekler tuvaletine gidiyorlardı. Open Subtitles ... كانوا ذاهبين إلى حمام الرجال
    Mill Valley'ye gitmiyor muyuz? Open Subtitles آندي,ألسنا ذاهبين إلى ميل فالي؟
    - Kimse değiliz, hiçbir yere de gitmiyoruz. Open Subtitles نحن لسنا أحداً ولسنا ذاهبين إلى أي مكان، لا أحد يفعل ذلك
    Ne de olsa Çin'e gidiyoruz. Open Subtitles فنحن ذاهبين إلى الصين بعد كل ذاك.
    Chicago'ya gitmiyoruz, New York'a gidiyoruz. Open Subtitles نحن لسنا ذاهبين إلى شيكاغو نحن ذاهبون إلى نيويورك
    Üçüncü alana doğru gidiyorlar, kilidi etkinleştirin. Open Subtitles ذاهبين إلى المنطقة رقم ثلاثة،تفعيل التأمين
    - Ama California'ya gidecektik. - Ve mahkemede tanıklık edecekler. Open Subtitles ولكنّنا ذاهبين إلى كاليفورنيا - وسيشهدون ضدكِ -

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد