Su altında hedefe yakın mesafeden ateşlendiğinde yarattığı süper titreşimler dokularda gerilme ve felç yaratarak akciğerleri patlatır. | Open Subtitles | تخرج ذبذبات تستطيع تقطيع اللحم و العظام الرئه تنفجر عندما تطلق داخل المياه |
Diyor ki küçük şeylerle başlar, hafif sesler gibi küçük titreşimler, kırpışan bir ışık, akan bir su, veya bir arının vızıltısı gibi. | Open Subtitles | يقال بأن هناك أشياء صغيرة كأصوات ذبذبات صغيرة مثل أزيز النور الكهربائي أو المياه, أو صوت النحلة |
Bir dizi ton, üfleme ve tıslama sesi çıkarıyorum ve bu sesler havada bir Titreşim yaratıyor. | TED | إنني أقوم بصنع النغمات والهمسات والنفخات، وتلك الأمور تقوم بصنع ذبذبات في الهواء. |
tüm frekans kimlik taleplerine cevap yok görüntü | Open Subtitles | ما من رد على ذبذبات طلب التعريف صورة مرئية |
Üç kemikli zincirin ilk halkasıdır kulak zarındaki titreşimi taşır kohleadaki alıcılara. | Open Subtitles | وهيالأولىفي سلسلةالعظامالثلاثة. التي تحول ذبذبات طبلة أذني إلىالمستقبلاتفي قوقعةأذني، |
Beyin dalgaları ve nabzı normal, ama hala uyanamıyor. | Open Subtitles | ذبذبات المخ ومعدّل نبضها طبيعي، لكنّها لن تستيقظ |
B.C. frekansı için o kadar yaklaşamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الاقتراب هكذا من ذبذبات البثّ |
Çok yüksek titreşimlere sebep olur... | Open Subtitles | ذبذبات عالية جداً |
Elekromanyetik Basınç.? | Open Subtitles | ذبذبات الكترومغناطيسية؟ |
Atomların nükleer titreşimlerinin ölçümlerinde, bu saatler saniyede 9 milyar kere tikliyor.. | Open Subtitles | تقيس ذبذبات الذرّات النوويَّه . مرَّه فى الثانية تسعة مليارات و تُتَكتِك هذه الساعه |
Bu küçük, minik homojensizlikler, milyonda 20 kadarlık bölüm, şu anda tüm evren boyutuna genişlemiş olan erken evrendeki kuantum mekaniksel titreşimler tarafından biçimlenmiştir. | TED | وتلك الأجزء الصغيرة والقليلة والمتجانسة، تلكم العشرون جزء من المليون، تكونت عن طريق ذبذبات ميكانيكيا الكم في عصر الكون الأولي الذي تمدد على مدى حجم الكون كله. |
Yakndan geçen bir kamyonun yarattığı titreşimler yüzünden olmuş olabilir. | Open Subtitles | ربما كانت من ذبذبات شاحنة عابرة |
Çok tuhaf titreşimler alıyorum. | Open Subtitles | إننى أتلقّى ذبذبات غريبة بالمكان |
Şu anda ben konuşurken, ses yeleğe Titreşim deseni olarak dönüştürülüyor. | TED | عندما أتحدث، يتم ترجمة الصوت إلى ذبذبات على السترة. |
Daha sonra, eğer bir şey gelirse, bunu aygıt ağından sonik bir Titreşim göndermek için kullanacağım, ...evrendeki birçok şeyi işlemez kılacak bir Titreşim. | Open Subtitles | ,ثانيا, ان قدِم شيء ما سأستعمل هذا لإرسال ذبذبات صوتية عبر تلك الشبكة من الأجهزة, هاته الذبذبات يمكنها تعطيل |
Bunlara "kötü frekans" ya da | Open Subtitles | وعلى مستوى آخر، يسمى هذا "ذبذبات سيئة" ـ |
Aslında bir cep telefonu frekans gridi. | Open Subtitles | شبكة ذبذبات خليوية بالتحديد |
Hem ses dalgalarının titreşimi hem de sözcüklerin kendisi etkiyi yaratıyor. | Open Subtitles | ذبذبات الموجات الصوتية مع الكلمات تصنع الحدث |
Elini uzat, aşk titreşimi yay. | Open Subtitles | ضع يدك هكذا وأرسل ذبذبات الحب للنبات |
Sanal seks cinsel enerjilerin aktarımı sırasında yüksek alfa dalgaları yaratır. | Open Subtitles | المتعة الافتراضيّة تنتج ذبذبات ألفا" عالية خلال النقل المرقّم للطاقات" |
Manyetik arızalar, radyo dalgaları, elektromanyetik darbeler. | Open Subtitles | تقلبات مغناطيسية , موجات راديو , ذبذبات كهرمغنطيسيية. كل شيء تحمله . |
Patlamayı ses frekansı tetikliyor. | Open Subtitles | ذبذبات الصوت تعمل على تفعيل المتفجرات |
Çok yüksek titreşimlere sebep olur... | Open Subtitles | ذبذبات عالية جداً |
Elekromanyetik Basınç: | Open Subtitles | ذبذبات الكترومغناطيسية |
Newton'ın titreşimlerinin etkisinin tahrip edici olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنّ تأثير ذبذبات (نيوتن) سيكون مدمّراً. |
Ya videoyu ses titreşimlerini elde etmek için kullanabilsek, ses titreşimleri de diğer bir tür harekettir, ya gördüğümüz her şeyi mikrofona dönüştürebilsek? | TED | ماذا لو تمكنا من إستخدام الأفلام لأاتقاط ذبذبات الصوت والتي هي ليست إلا نوع آخر من الحركة وتحويل كل ما نراه إلى ميكروفون |