Bir peri masalı gibiydi, beni güçlü kolları ile tutuyor ve güven dolu yatağıma yatırıyordu. | TED | كانت كقصة خيالية، ذراعاه القويتان تحوّطاني، ويضعني بأمانٍ في سريري. |
kolları yanıyordu. Kendini dışarı attı. | Open Subtitles | ،كانت ذراعاه تحترقان وألقى بنفسه إلى الخارج |
kolları bu şekilde,gözleri parlayarak, | Open Subtitles | ذراعاه ممدتان بتلك الصورة، وعيناه تحدقان... |
Hiç kolu olmayan adam tek kollu adam değildir. | Open Subtitles | رجل ذراعاه مبتورتان لا يكون رجلاً بذراع واحدة |
Sadece baktım. Şey, kolu birazcık kalçalarında gibi. | Open Subtitles | لأنني أرى أن ذراعاه في أماكن حساسة |
Öyle ki, onu tekneye çektiğimizde vücudunun ve kollarının derisi, bir eldiven çıkarır gibi soyulmuştu. | Open Subtitles | أنسلخ الجلد عن جسده و ذراعاه.. كالقفازات حيـن تنزعها عـن يديك |
- Çünkü sen herhangi bir erkekten daha önemliydin, ne kadar şahane kolları olursa olsun. | Open Subtitles | -لأنك أكثر أهمية بالنسبة لي من اي شاب، مهما كانت ذراعاه ضخمة |
Beni saran, bana erkeksiliğini hissettiren güçlü kolları. | Open Subtitles | ذراعاه القويتين حولي، والشعور بتلك الرجولة... |
Uzun kolları vardı ve... yüzü yoktu. | Open Subtitles | كانت ذراعاه طويلتين, وكان بلا وجه. |
kolları ve bacakları kırılmış. | Open Subtitles | ذراعاه وساقاه مكسورة |
Hele kolları... | Open Subtitles | أقصد أنّ (كيبل) لا يصدّق ذراعاه ... |
Hele kolları... | Open Subtitles | ذراعاه ... |
kolu uzun ve esnekti başkan. | Open Subtitles | -كانت ذراعاه طويلتان أيها العمدة |
kollarının bu kadar kısa olduğunu hiç farketmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أدرك بإن ذراعاه كانت قصيرة جداً |
Bırakın da Peeta Mellark'ın nasıl göründüğüne ve kollarının nasıl ekmek gibi koktuğuna benim hayal gücüm karar vereyim. | Open Subtitles | دعيني أتخيل كيف (سيبدو (بيتا مالارك وكيف ستبدو رائحة ذراعاه من الخبز |