Onun anısını canlı tutmak bana bağlı ve seninle aynı eve taşınmak istemiyorum. | Open Subtitles | لم يعجبني ذلك , نسيان أمي لأبي إنه يعود إلي , لأبقي ذكراه حية و أنا لا أريد الإنتقال معك |
Akıl hocamdı. Dostumdu. O yüzüğü takarak onun anısını kirletiyorsun. | Open Subtitles | كان ناصحي، وكان صديقي، وأنت تدنس ذكراه بإرتدائك خاتمه. |
Keşif yolculuğumuzun devamını onun anısına adıyorum. | Open Subtitles | أتعهد بمواصلة رحلاتنا الاستكتشافية في ذكراه |
Bunu düşünüyordum, bilirsiniz... belkide onun anısına birşeyler yapmalıyız | Open Subtitles | كنت أعتقد أنكم تعرفون ـ ـ أنه ربما يجب أن نفعل شيئاً فى ذكراه |
- Babamı bu işe karıştırma. Babana olanlar haksız ve trajikti ama onun hatırasını böyle onurlandıramazsın. | Open Subtitles | ما حدث لوالدك كان غير عادل ومأساوي، لكن هذه ليست طريقة لتكرم ذكراه. |
Bir dost ki, krallığa, babama ve bana bağlılığı; onun hatırasını insanlar ve gelecek krallar için güçlü tutacak. | Open Subtitles | صديق كان ولائه لمملكته لأبي ولي شخصياً سنجعل ذكراه حاضرة دائماً للشعب والملك القادم |
Ama birazdan imzalayacağımız barış anlaşması onun yaşayan bir Anısı olacak. | Open Subtitles | لكن.. اتفاقية السلام التي نوشك على توقيعها سوف تكون ذكراه الحية |
Normal davranmam onun hatırasına saygısızlık ettiğimi hissettiriyor. | Open Subtitles | التصرف على نحوٍ طبيعي يجعلني اشعر وكأنني لا احترمُ ذكراه |
Akıl hocamdı. Dostumdu. O yüzüğü takarak onun anısını kirletiyorsun. | Open Subtitles | كان ناصحي، وكان صديقي، وأنت تدنس ذكراه بإرتدائك خاتمه. |
Eğer onun anısını onurlandırmak istiyorsan buradan ve bu insanlardan mümkün olduğunca uzağa gitmelisin. | Open Subtitles | لو تعزم على تكريم ذكراه يجب أن تبتعدي عن هؤلاء الناس اذا استطعتي |
Onun anısını yaşatmak için, kamera bunu belgelemek için çalışacak, bu umutlarla bundan iyi bir şeyler... çıkacağına inanıyorum. | Open Subtitles | لكن, سأقوم بتكريم ذكراه بإبقاء الكاميرا تعمل لتوثيق ذلك |
Er ya da geç, kardeşim dönecektir o sırada bizim de görevimiz onun anısını canlı tutmak olacak. | Open Subtitles | عاجلاً أو آجلاً، سيعود شقيقي، وللوقت الحالي، مهمتنا أن نحافظ على ذكراه. |
Bir konuşma yapacağım diye onun anısını kullanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك إستخدام ذكراه للإدلاء ببيانِ من نوعٍ ما. |
Bence onun anısını canlı tutmak ve hayatını onurlandıran şeyleri toplamak önemli. | Open Subtitles | أشعر أنه من المهم للحفاظ على ذكراه حية وجمع الأشياء أن تكريم حياته. |
Babamın iş ortakları onun anısına ücretsiz olarak mahkûmlara yardım etme kararı aldılar. | Open Subtitles | شُركاء أبي في المكتب و على ذكراه قرروا وضع جائزة خيرية للسُجناء |
Onun anısına dair bir şeyler paylaşmak isteyen var mı aramızda? | Open Subtitles | أيذا كان هناك شخص يريد ان يقول كلمات عن ذكراه ألأن هوا الوقت المناسب |
Yüzünü kullanarak anısına saygısızlık ediyorsun ama ona hiç benzemiyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تحتقر ذكراه بارتدائكَ لمظهره لكنّكَ لستَ مثله |
Qi halkı için Sun Bin'in hatırasını yaşatmak adına, bir anıt inşa edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نبنى نصب تذكارى له ليخلد ذكراه كل من فى مملكة تشي |
Bakın, bu partiyi devam ettirerek onun hatırasını onurlandırıyorum. | Open Subtitles | حسناً، اسمعا، إنّي أحترم ذكراه بإبقاء الحفلة سارية. |
En iyi arkadaşım katil olduğumu düşünerek öldü ve öldüreceğim her adam onun hatırasını lekeleyecek. | Open Subtitles | صديقي الأعزّ مات وهو يعتبرني قاتلًا، وعليه فأيّ نفس أزهقها تدنّس ذكراه. |
Asıl mesele bu değil. Anısı orada. | Open Subtitles | ليس هذا هو المغزى إنَّها ذكراه التي هُناك |
Seni tahta oturtmak için hayatını feda ettiğini söylerdi. Bunu korumalısın yoksa hatırasına ihanet edersin. | Open Subtitles | ضحّى بحياتك لجعلك تتولّى العرش وعليك الحفاظ عليه، وإلا ستخون ذكراه |
Baron, yürüttüğü politikayla gizli servisi daha sorgulanabilir kılmasıyla hatırlanacak. | Open Subtitles | ..بارون الذي خلّد ذكراه من خلال سياسته في جعل جهاز الأمن أكثر مسؤولية |