O saati bulduğumda sana veremediğim tüm o şeyleri hatırlattı bana. | Open Subtitles | عندما وجدت الساعة ذكرتني بكل الأشياء التي أعجز عن منحها لك |
Gariptir ki, dükkanda yaptığın konuşma, - bana babamı hatırlattı. | Open Subtitles | غريب , الطريقة التي تحدثتي بها في المتجر ذكرتني به |
Bana onun gemiye bindiğimiz zamankiyle aynı yaşta olduğumu hatırlattı. | TED | ذكرتني انني الاّن في نفس العمر الذي كانت عليه عندما صعدنا الى القارب |
Sen bana neyin önemli olduğunu Koruyucu'nun ne anlama geldiğini hatırlattın. | Open Subtitles | لقد ذكرتني بما هو المهم ما تعنية الحامية الحقيقية؟ |
hatırlattığın gibi ben bir bilim adamıyım, o yüzden bilimsel bir şekilde davranmalıyım. | Open Subtitles | كما ذكرتني أنت , أنا عالم, لذا فيجب أن أكون عالماً فى هذا. |
pekala, Beverly hill'i geçtik, aklıma paris hiltonu getiren... | Open Subtitles | حسنا, لقد مررنا للتو ببيفرلي هيلتون التي ذكرتني بباريس هيلتون |
Ne iş yaptığını hatırlatır mısın? | Open Subtitles | هلا ذكرتني رجاءا بمجال عملك الحالي؟ |
Sana git diyecektim aslında ama bana keki verince senin ne kadar harika biri olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | لقد كنت سأخبرك بأن تذهبي ولكن عندما اعطيتني كوب الكعك هذا و ذكرتني كم عظيمة انتِ |
bugün duyduğum konuşmaların çoğu bana Afrika için yeni dizayn edilen bu işletim makinasını hatırlattı. | TED | لقد ذكرتني كثيرا بالمحاضرة التي سمعناها صباح هذا اليوم, عن الة غرفة العمليات التي صممت خصيصا لأفريقيا. |
Bu oyun bana beyaz üstünlüğünün bir yapısı olduğunu hatırlattı, tıpkı kadın düşmanlığı gibi, tıpkı tüm gücü suistimallerde olduğu gibi. | TED | لعبة الكلمات ذكرتني أن هنالك بناء لاستعلاء البيض كما هنالك في كراهية النساء كما هو موجود في كل الانتهاكات النظامية للسلطة. |
Eskiden nasıl hissettiğimi bana kızım hatırlattı. | TED | كانت ابنتي هي التي ذكرتني بما كنت أشعر. |
Buraya ilk geldiğimde, doktor bey, ...bu güzelim bahçe bana İngiliz çocuk tekerlemelerinden birini hatırlattı: | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا لأول مرّة ذكرتني هذه الحديقة الخلابة بأنشودة أطفال مشهورة: |
Bana şeyi hatırlattı. Bir zamanlar o istasyonda.. | Open Subtitles | ذكرتني بذلك الوقت عندما كنا في محطة القطار هل تتذكر؟ |
Bana gençken nasıl olduğumu hatırlattı, mimariye olan tutkumu, | Open Subtitles | ذكرتني بما كُنتُ عليه عندما كُنتُ يافِعاً شغوفاً بالهندسة المعمارية |
Tamam. İlk olarak, neden mimiklerden nefret ettiğimi hatırlattın. | Open Subtitles | حسناً، أولاً، لقد ذكرتني للتوّ لماذا لا أحب المقلّدين |
Hayır, bir arkadaşımı hatırlattın bana. | Open Subtitles | كلا، كلا. إنّه مجرد أنكِ ذكرتني بصديق ليّ فحسب. |
Bay Bates geri döndü ve bana zili çalmamı hatırlattın. | Open Subtitles | لقد عاد السيد بيتس ولقد ذكرتني من الأفضل أن أقرعه الآن |
Ne kadar hayat dolu bir kadın olduğumu hatırlattığın için teşekkür etmek istiyorum, bebeğim. | Open Subtitles | أريد أن أشكركَ عزيزي لأنكَ ذكرتني كم أنا مفعمةٌ بالحيوية |
Öncelikle neden hukuk okuduğumu hatırlattığın için. | Open Subtitles | أنك ذكرتني لمذا دخلت في سلكالمحاماةمن الأساس: |
Seni bataklıkların orada gördüğümde de aklıma kızım geldi. | Open Subtitles | و حين رأيتك معهم في المستنقات لقد ذكرتني بها و حين رأيتك معهم في المستنقات لقد ذكرتني بها |
'Saheba', bana hatırlatır.. | Open Subtitles | ساهيبا' ذكرتني بشئ'.. |
Dün eski örneklere kanmanın ne kadar kolay olduğunu hatırladım. | Open Subtitles | لقد ذكرتني الليله الماضيه كم من السهل العوده الى الطراز القديم.. |
Benden bahsetti mi? | Open Subtitles | هلا ذكرتني ؟ ماذا يهم في ذلك ؟ |
Her damla kan dünyaya ait olduğumu hatırlatıyordu. | Open Subtitles | كل نقطة دم ذكرتني أنني مازلت أنتمي للأرض |
Ve ettiğinde de ilk buluşmamızın burada olduğunu hatırlatmıştın. | Open Subtitles | عندما فعلت، ذكرتني أني حضينا بأول موعد لنا. |
Bana resim yerine tekstili hatırlatan senin eserin oldu. | Open Subtitles | هذا ما ذكرتني به مقطوعتك ليس باللوحات، بل بالأنسجة |