Patronumun önünde bunu konuşmak istemedim, hepsi bu. | Open Subtitles | لم أكن أريد التحدّث عن ذلك أمام رئيستي، هذا كلّ شيء. |
Patronumun önünde bunu konuşmak istemedim, hepsi bu. | Open Subtitles | لم أكن أريد التحدّث عن ذلك أمام رئيستي، هذا كلّ شيء. |
Bütün o insanların önünde bunu nasıl yapabildim ben? | Open Subtitles | كيف أنا أعمل ذلك أمام كلّ أولئك الناس؟ |
Rob, bunu kamera karşısında yapmak istemedim. | Open Subtitles | روب، لم أرد أن أفعل ذلك أمام الكاميرا |
Onun yerinde ben olsaydım sevgilim başkalarının yanında öyle davransaydı ölmek isterdim. | Open Subtitles | ، إذا شخص أحببته فعل ذلك أمام الآخرين لرغبت في الموت |
Annenin önünde böyle şeyler söyleme, hoşlanmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | .من المفترض ألا تقول ذلك أمام أمك , إنّ هذا الكلام لايعجبها |
Herkesin önünde bunu yaptığına inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدّق أنه فعل لها ذلك أمام الناس؟ |
İnsanların önünde bunu yapmamalılar. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يفعل ذلك أمام الناس |
Kameraların önünde bunu söylememeliydin. | Open Subtitles | يجب عليك تفادي قول ذلك أمام الكاميرات |
Bu jüri karşısında nasıl görünecek? | Open Subtitles | كيف سيكون صدى ذلك أمام هيئة المحلفين ؟ |
Bunu ayna karşısında pratik yapıyor musun? | Open Subtitles | هل تدربت على قول ذلك أمام المرآة ؟ |
Ben erkeğimin yanında öyle bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | .وأنا لن أفعل ذلك أمام رجل |
Ne cüretle Efendimizin önünde böyle davranırsın? | Open Subtitles | كيف تجرأ على فعل ذلك أمام سيدك؟ |
Müşterimin önünde, böyle bir sahne yaratamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك فعل ذلك أمام الزبون ؟ |