o partiye gideceksin, en azından kızının iyiliği için. | Open Subtitles | ستحضرين ذلك الحفل حتى وإن كان من أجلها هي فقط والآن أرتدي ثيابك |
Kendini o partiye davet ettir. | Open Subtitles | إنّ الخطوتك الأولى أن تصبح مدعو إلى ذلك الحفل |
Demek oluyor ki, yarın güzelce duşunu alacak, giyinecek ve o partiye gideceksin. | Open Subtitles | لذا, كل هذه الحالة نهايتها سوف تستحم ليل غد, سوف تهذب شعرك و ترتدى ملابسك, وتذهب إلى ذلك الحفل |
Bu parti nedeniyle kuledeki dairelerin fiyatı ne kadar artacak farkında mısınız? | Open Subtitles | بسبب ذلك الحفل ارتفعت أسعار الشقق في البرج الذي يُديره. |
Bak sana diyorum. Bu parti ilişkiye giden bir yol. | Open Subtitles | حسنٌ، انظر يا صاح، ذلك الحفل سيكون سبيلًا لعلاقة. |
Seni eve götürüyorum. Bu parti kontrolden çıkmış. | Open Subtitles | سآخذك للبيت ذلك الحفل خرج عن السيطرة |
Sen beni ve arkadaşlarımı o partiye sokabilirmisin? | Open Subtitles | تستطيع أن تدخلني أنا والشباب إلى ذلك الحفل |
Çünkü şimdi o partiye döneceğim ve bu plana göre davranacağım. | Open Subtitles | لأنّي سأعود إلى ذلك الحفل وسأرى هذه الخطّى تُنفّذ |
Kız arkadaşını ara. Bu gece o partiye gidiyoruz. | Open Subtitles | اتصل بصديقتك ستذهبان إلى ذلك الحفل الليلة |
o partiye gideceksin ve acele etsen iyi olur. | Open Subtitles | ستذهبين إلى ذلك الحفل وعليك بالإسراع |
Siz de o partiye katılmış mıydınız bayım? | Open Subtitles | أكنتَ موجودًا في ذلك الحفل سيدي؟ |
Hayır, hayır o partiye gitmem lazım. | Open Subtitles | لا يجب ان اصل الى ذلك الحفل. |
o partiye gitmeliyim adamım. | Open Subtitles | عليّ حضور ذلك الحفل! |
Bu parti aşırıya kaçmak için, sergi konusu olmak için değil. | Open Subtitles | فإن ذلك الحفل يعني الإفراط لا الاستكشاف |
Bu parti bir Tracy Jordan olayı olacak! | Open Subtitles | ذلك الحفل سيكون ملتقى (ترايسي جوردان) |