40 yıl geçse de O yüzü unutmam. | Open Subtitles | لن انسى ذلك الوجه حتى لو عشت الى الاربعين |
"Uzun zaman oldu, kalbim acıyor O yüzü tekrar görmeye ihtiyacım var." | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل و قلبي يتشوق يجب أن أرى ذلك الوجه قريبا |
Becka: Tamam. PJ: Ve bazen sana neden Bu yüzü tercih ettiğini soracağım. | TED | بيكا: حسنًا. ب.ج: وأحيانًا سأسألك لماذا فضلتِ ذلك الوجه. |
Şu yüze bak. Şu yüze bak. | Open Subtitles | انظروا إلى ذلك الوجه, انظروا إلى ذلك الوجه |
Şu surata ve gözlere bir bak. | Open Subtitles | انظر الى ذلك الوجه و تلك العينين |
Bunu söylüyorsan bana O yüz ifadesini de göster. | Open Subtitles | أنت تقول ذلك وبعد ذلك تتصنع ذلك الوجه |
Ne yapayım yalan söyledim. Ama Yüzünü gördünüz. Kim o yüze yalan söylemez ki? | Open Subtitles | أذاً لقد كذبت ولكنكم رأيتم ذلك الوجه و من لا يستطيع الكذب عليها |
Rüya olduğunu biliyorum, ama o yüzün bana geri baktığını gördüğümde... | Open Subtitles | لكن عندما رأيت ذلك الوجه ...وهو يحدّق إلي |
Ben bu suratı yumruklamak zorunda olsaydım, ...ben de burun ve dişlerden uzak dururdum. | Open Subtitles | إن كان عليّ أن ألكم ذلك الوجه فسأتجنب أنفك و أسنانك أيضاً |
Beynimin içinde nefret ettiğim bu surattı. | Open Subtitles | كان لدي ذلك الوجه بخلدي لقد كرهته |
O yüzü bu saçın arkasına saklamak ayıp. | Open Subtitles | انه من المخزى اخفاء ذلك الوجه بذلك الشعر. |
Bana aralıktan bakan O yüzü gördüğümde... bana bakan kadını... | Open Subtitles | و عندما رأيت ذلك الوجه ينظر الي عبر الفتحة تلك المرأة تنظر الي |
Ayrıca tahminime göre O yüzü görmek hastane ışıkları altında sokak lambasından daha kolay olacak. | Open Subtitles | وتخميني ذلك الوجه سيكون اسهل للقراءه تحت اضاءات المستشفى من اضاءات الشارع |
Lütfen önce sakinleş. Ne! Bu yüzü daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | من فضلك إهدئي لقد رأيت ذلك الوجه من قبل في المستشفى |
Bir anne bile Bu yüzü sevemez. | Open Subtitles | ولا حتى الأم يمكن أن أحب ذلك الوجه. |
Bu yüzü sevdim. Bu yüzü sevdim. | Open Subtitles | أحبّ هذا الوجه أحبّ ذلك الوجه |
Şu yüze gelirsek, ya da her ne olduğunu düşünüyorsan o sadece bir su lekesi, bir mucize falan değil, tamam mı? | Open Subtitles | اذا ذلك الوجه ... مهما يكن ماتعتقدينه انه بقعة |
Şu yüze bir bak. | Open Subtitles | أنظري ألى ذلك الوجه |
Şu surata bak, bebek gibi. | Open Subtitles | انظروا لذلك الوجه، ذلك الوجه الطفولي. |
Şu surata da bakın. Çocuk yalan söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أنظروا إلى ذلك الوجه هل الولد يكذب؟ |
Bunu düşünüyordum. Ama sonra O yüz... | Open Subtitles | فكرت في ذلك لكن ذلك الوجه |
Seni paramparça edene kadar durmayacağım ve o küçük Yüzünü yakacağım! | Open Subtitles | لا يمكنني الإنتظار حتى أنال منك، أنا جاهز تماما و سأقوم بحرق ذلك الوجه الضئيل |
Yüzünde uysal bir bakış vardı ama o yüzün arkasında saklı bir şeyler vardı. | Open Subtitles | ... وكانت مثالية بوجهها ذاك, لكن تخفي شيء خلف ذلك الوجه |
Beynimin içinde nefret ettiğim bu surattı. | Open Subtitles | كان لدي ذلك الوجه بخلدي لقد كرهته |