Elinizde üstüne gideceğiniz bir şey kalmasın diye o dövmeyi kesti. | Open Subtitles | لقد ازال ذلك الوشم لكى يوضح انكم لا تملكون شيئا ضده |
o dövmeyi yaptırdığından beri bu kadar aptallık ettiğini görmemiştim. Şimşek o. Ekstra güçleri var. | Open Subtitles | منذ أن رسمت ذلك الوشم على جسدك إنها الصاعقة المشعة مع بعض القوى الإضافية |
o dövmeyi tanıştıktan tam bir yıl sonra yaptırtmıştı. | Open Subtitles | وضع ذلك الوشم بعد سنة من لقائنا |
Gözüm o dövmeye takılır, | Open Subtitles | ألمح ذلك الوشم وأتذكر |
- Bu dövme olduğuna emin misin? - Evet. | Open Subtitles | انتي متأكده لقد كان ذلك الوشم أنا |
Kızının sırtındaki o dövmeyi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ذلك الوشم على ظهر أبنتك؟ |
o dövmeyi hâlâ çözemedin mi? | Open Subtitles | هل فسرت ذلك الوشم |
Ve o dövmeyi gördüm, Jimmy! | Open Subtitles | لقد رأيت ذلك الوشم جيمي |
o dövmeyi Pomona'dayken yaptırdı Mile. Cesaret amaçlı. | Open Subtitles | وضع ذلك الوشم في (بامونا) يا (مايك)، كقبول لتحدي. |
Kayla o dövmeyi hatırladı. | Open Subtitles | (كايلا) تذكرت ذلك الوشم. |
Evet, ama şimdi o dövmeye bayılıyor. | Open Subtitles | أجل، لكنه يحب ذلك الوشم الآن |