Eğer ölürsem, ...O çocuk da soğuk ve karanlık yere gider. | Open Subtitles | lf l يَمُوتُ، ذلك الولدِ يَذْهبُ إلى تلك البرودةِ، مكان مُظلم. |
Kate, O çocuk her zaman iyi görünüyor. | Open Subtitles | كايت، ذلك الولدِ دائما يَبْدو في حالة جيّدة |
O çocuk size gerçek için yalvardı. | Open Subtitles | ذلك الولدِ تَذرّعَ مَعك للحقيقةِ. |
Bu çocuk laboratuvara kabul ettikleri hastaya benziyor. | Open Subtitles | ذلك الولدِ يَبْدو مثل المريضَ أدخلوا إلى المختبرِ. |
Bu çocuk, içine girdiği hayatta protokollere uymaktan daha fazla şeye ihtiyaç duyacak. | Open Subtitles | ذلك الولدِ سَيَحتاجُ أكثر مِنْ نظام للنَجاة من ما هو يَمْرُّ به. |
Bu çocukta gerçekten tuhaf birşeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء غريب جداً حول ذلك الولدِ. |
O çocuk kaç yaşında? | Open Subtitles | كَمْ عمر ذلك الولدِ الصَغيرِ؟ |
- O çocuk senin şekerini mi çaldı? | Open Subtitles | - هَلْ ذلك الولدِ فقط سَرقَ حلوكَ؟ |
O çocuk sana aşık, kızım. | Open Subtitles | ذلك الولدِ عاشق لك، بنت. |
Bu çocuk bizi anlamıyor, Morgan. | Open Subtitles | ذلك الولدِ لا يَفْهمُنا |
Bu çocuk çok iyi. | Open Subtitles | ذلك الولدِ فى الفورمة. |
Bu çocuk çok başına buyruk! | Open Subtitles | ذلك الولدِ الملعون! |
- Bu çocukta tuhaf bir şeyler var! | Open Subtitles | ! هناك شيء غريب حول ذلك الولدِ - ! |