bunu dün sana ekmeğini yerken söylemiştim. Ben gözleme istemiştim. | Open Subtitles | قلت ذلك بالأمس عن الخبز، وطلبت الفطائر المحلاة |
bunu dün de söylemiştin, üstün başın puding olmuştu. | Open Subtitles | قلت ذلك بالأمس قلقت حول الحلوى التي أحضرتها بالأمس |
Kötü haber olarak da sanki bunu dün söylemen gerekiyormuş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | و الأخبار السيئة أن من المفترض انك اخبرتني ذلك بالأمس |
bunu dün yazmıştım. Sorularınıza cevap vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا كتبت ذلك بالأمس . ولن أستقبل أي أسئلة |
Ben de dün gece geçirdim. | Open Subtitles | فعلت ذلك بالأمس |
bunu dün bilmiyorsam da artık bugün biliyorum. | Open Subtitles | , إن لم أكن أعرف ذلك بالأمس, فسأعرفه اليوم |
Olmaz, bunu dün yapmıştık, canım istemiyor. | Open Subtitles | لا، فعلنا ذلك بالأمس لا أريد فعل ذلك |
bunu dün yapmalıydım. | Open Subtitles | كان ينبغي فعل ذلك بالأمس |
Seninle vakit geçirmek güzeldi Sam ve bunu dün sormak istedim ama biraz erken gibi geldi. | Open Subtitles | (أحببت التسكع معكَ يا(سام ،ولقد أردتُ بأن أطلب منك ذلك بالأمس ،لكنكَ نوعًا ما غادرت ,بسرعة |
Ben de dün öğrendim. | Open Subtitles | اكتشفت ذلك بالأمس. |