"ذلك جزء من" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir parçası
• parçası mıydı

Sence bu Tanrı'nın sonsuz planının bir parçası değil mi?
هل تعتقد بأن ذلك جزء من خطة الله اللانهائية ؟

Babam sürekli evin etrafında ıslık çalardı, ve ben bunun ailemizde iletişimin bir parçası olduğunu düşünürdüm.
كان والدي يصفر دائما في أرجاء المنزل . فظننت أن ذلك جزء من التواصل و التخاطب في عائلتي.

Ayrıca olabiliğim kadarıyla en güvenli insan olmaya çalıştım, çünkü o da sağlığın bir parçası.
وقد حاولت ان اكون الشخص الاكثر حرصاً على الامان بقدر الامكان لان ذلك جزء من الصحة و السلامة

Bunun nasıl oluştuğunu bilmiyoruz, ama kendi güneş sistemindeki ortaya çıkış sürecinin bir parçası olabilir.
إذن لا نعرف كيف تَشكّل هذا، لكن ربما يكون ذلك جزء من عملية تكوينه في نظامه الشمسي الأصلي.

Rolün bir parçası mıydı, yoksa gerçek bir randevu için şansım var mı?
هل كان ذلك جزء من التمثيل؟ أم على مايبدو أنّ لدي فرصة لنيل موعد؟

Bana, biriyle görüşüp görüşmediğimi sorduğunuzda o da oyunun bir parçası mıydı yoksa gerçekten bilmek mi istediniz?
عندما سألتني إذا ما كنت اواعد احداً أكان ذلك جزء من اللعبة؟ أم أنكِ اردت المعرفة خقاً؟

Kaç tane insanın fikrini değiştirdiğine dair matris oluştursak ve bunu sosyal medya deneyimimizin bir parçası yapsak?
ماذا لو كانت لدينا مصفوفة توضح عدد الناس الذين غيروا وجهات نظرهم، ويصبح ذلك جزء من تجربتنا في وسائل التواصل الاجتماعي؟

Bunun inancınızın bir parçası olduğunu da bilmiyordum.
والتى بالفعل تدخل الى الجوهر لم أكن حتى متأكدا أن ذلك جزء من عقيدتكم

Bu hayatın bir parçası. Bu bir ders.
ذلك جزء من الحياة ذلك درس يجب عليهم تعلمه

Eğer kimliğini açığa vurmanın ve ANBU'nun önünde ölmenin planının bir parçası olduğunu söylüyorsan,
إذا أردت القول ,أن ذلك جزء من خطته أن يظهر هويته ويموت أمام الأنبو

Kızları kaçırmak, evi temizlemek, cesetleri gömmek, malzeme almak ve gül ekmek hizmetinin bir parçası olmalı.
سيكون ذلك جزء من خدماته تنظيف منزله المساعدة في اختطاف الفتيات دفن الجثث

İyileşmenin bir parçası da hastaları cesaretlendirmek. Cinayet fantezileri için.
ذلك جزء من التعافي نحن نشجع هذا النوع من

Fakat bu sorununun bir parçası olabilir.
و لكن من الممكن أن يكون ذلك جزء من مشكلتك

Bunu yaptığın ayin her neyse onun bir parçası sanıyor olabilirsin.
ربما تظنين أنّ ذلك جزء من الطقوس التي تقومين بها

Bunu anlamanın zor olduğunu biliyorum ama bu, hayatımın unutmak istediğim bir parçası.
أعلم أنّ هذا أمر يصعب فهمه، حسناً، ولكن كان ذلك جزء من حياتي أردتُ أن أنساه.

Polis memurlarının yeni kıyafet kampanyasının bir parçası...
إن ذلك جزء من الحملة الجديدة لثياب ضباط الشرطة

Bu da planın bir parçası mıydı?
و بأنني تركت مفاتيحي في الحانة و أنني سأعود فورا هل كان ذلك جزء من الخطة؟

Florida'dan sonra, olan biten konularda bana yardım edişin de planın bir parçası mıydı?
," وبعد " فلوريدا ,عندما ساعدتني بكل تلك الأشياء أكان كل ذلك جزء من مخطّط الإيقاع أيضاً ؟