Şu anda oğlumun olduğu yer orası. | Open Subtitles | ذلك حيث قادتهم البوابة ذلك حيث يوجد طفلي الأن |
O zaman arka tarafa geçmelisiniz O'nun gittiği yer orası çünkü. | Open Subtitles | إذن الأفضل أن ترجعي للخلف لأن ذلك حيث ذهب |
Senin yerin orası. Sen de oraya gidiyorsun. | Open Subtitles | ذلك حيث تعود، وذلك حيثما نذهب |
Soruşturmanın odaklanacağı yer burası artık. | Open Subtitles | ذلك حيث نحن سوف نعيد تركيز التحقيق |
Ama ameliyat bittikten sonra, ilişkimiz de orada kalmalı. | Open Subtitles | ولكن عندنا تنتهي العملية .. ذلك حيث يجب أن نتوقف |
Belki olması gereken yer orasıdır ve belki orada dünyanın düz olmadığını keşfedebilir. | Open Subtitles | ربما ذلك حيث يجب أن يكون وربما هناك سيكتشف أنّ.. الأرض ليست مسطحة؟ |
Evet, galiba biz zaman yolcuları için en uygun yer orası olsa gerek. | Open Subtitles | نعم، أَحْزرُ ذلك حيث مسافرو وقتِ يُدخلُ أفضل , huh؟ |
Savaşın başladığı yer orası olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون ذلك حيث بدأ القتال |
Blog yazarlığının doğduğu yer orası. Bodrum katı. | Open Subtitles | ذلك حيث يعيش المدونون في السراديب |
Sahi mi? Odaklanmamız gereken yer orası mı? | Open Subtitles | هل حقا ذلك حيث يجب أن يرتكز تركيزنا؟ |
Mutlu olacağımız yer orası. | Open Subtitles | ذلك حيث سنصبح سعداء |
Evet. İşte onları bulduğumuz yer orası. | Open Subtitles | نعم، ذلك حيث وجدناهم |
Ve... Biz de oraya gidiyoruz. | Open Subtitles | ذلك حيث نحن ذاهبون |
Aşağı yukarı 100 metre, Navarro'nın koşusu sırasında durduğu yer burası. | Open Subtitles | زائد أو ناقص 100متر، ذلك حيث (نافارو) توقّف على طول ركضه |
Sanırım cevaplar için geldiğin yer burası. | Open Subtitles | انا افترض ذلك حيث تأتى من اجل الاجابات |
Şovu çektikleri yer burası. | Open Subtitles | ذلك حيث ضربوا المعرض. |
Evet, bence de orada oldu. | Open Subtitles | أجل، أعتقد ذلك حيث حدث |
Seni de orada kaybettik işte. | Open Subtitles | ذلك حيث فقدناك |
Tüm zengin çocukların kaldığı yer orasıdır. | Open Subtitles | ذلك حيث كُلّ الأطفال الأغنياء يَبْقونَ. |
Al ile, başladığın yer orasıdır. | Open Subtitles | ومَع ال، ذلك حيث بَدأتَ |