Daha sonra o gitti ve yaşlı kadının evini çaldı. | TED | أحسوا بالضجر والملل. وبعد ذلك ذهب وطرق باب منزل سيدة عجوز. |
Önce beni yaralayıp ölüme terk etti sonra da Kralı öldürmeye gitti. | Open Subtitles | . طعنني وتركني أموت وبعد ذلك ذهب للملك . إذا حاول فعل ذلك في العلن |
Beni bıçaklayıp ölüme terk ettikten sonra kralı yatağında öldürmeye gitti. | Open Subtitles | . طعنني و تركني لأموت . وبعد ذلك ذهب لقتل الملك في سريره |
Hep annesine benzeyen kadınların peşinden gitti. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك ذهب خلف النساء اللواتي يذكروه بأمّه. |
Sonra gitti, yeni eşiyle üç çocuk yaptı annemle kimsesiz iki gariban olarak kaldık. | Open Subtitles | حسناً؟ وبعد ذلك ذهب وأصبح لديه ثلاثة أطفال من زوجتة الجديدة وأنا وأمّي كنا ذلك الغريبان |
Beni uyutup çapkınlık yapmaya gitti. | Open Subtitles | قالت يركن لي في النوم وبعد ذلك ذهب المارقة. |
Ben istemememe rağmen vesikalık fotoğrafını imzalayıp tuvalete gitti. | Open Subtitles | يب وضع صورته ولم اساله لماذا وبعد ذلك ذهب إلى الحمام |
Bunun yerine Dartmouth'a gitti. | Open Subtitles | لذا عوضًا عن ذلك ذهب إلى كلية دارتموث. |
Biraz büyüyünce Vietnam'a gitti. | Open Subtitles | عندما كان أكبر من ذلك ذهب الى فيتنام |
Bir hayatım, bir ailem vardı ve şimdi hepsi gitti. | Open Subtitles | كانت لديّ حياة، عائلة... وكلّ ذلك ذهب الآن |
- Evet efendim. - Ama yine de Pakistan'a gitti. | Open Subtitles | -صحيح، يا سيّدي، لكنه مع ذلك ذهب إلى (باكستان ) |
Sonra Pineview'a gitti ve düşündüm ki her şey yoluna girer Norman güvende olur, ben endişe etmem. | Open Subtitles | ولكنه بعد ذلك ذهب إلى طبيب نفسي وظننت أن كل شيء سوف يصبح على ما يرام وأنه سيصبح آمن وأنه لن يجب علي القلق في كل الوقت بعد ذلك |
- Bir bebek ayakkabısı. Şimdi Lennox arabasını senin garajına park edip bıraktı ve sonra bir yere gitti. | Open Subtitles | الآن (لينيكس) ترك سيارته في مرآبك وبعد ذلك ذهب إلى مكان ما |
Sonra kolej için Bathurst'a gitti. | Open Subtitles | بعد ذلك ذهب إلى الجامعة (في السنة التالية في (باثهورست |
Sonra Shanjay Londra'ya gitti, Kalpana'da Goa'ya gitti. | Open Subtitles | و بعد ذلك ذهب (سانجاي) إلى (لندن) و ذهبت (كالبنا) إلى (غوا) |
Arkadaşım Reg de kendine bir içki almak için hemen mutfağa gitti. | Open Subtitles | مباشرة بعد ذلك (ذهب صديقي (ريج إلى المطبخ ليعد شراباً لنفسه |
Sonra Oberlin'e gitti. | Open Subtitles | بعد ذلك ذهب الى اوبرلين |
Ama eve gitti. | Open Subtitles | بعد ذلك ذهب إلى البيت |
Ama sonra beni almadan gitti. - Doğru şeyi yapmış. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك ذهب بمُفرده. |
John geldi ve gitti. | Open Subtitles | جاء ( جون ) وبعد ذلك ذهب |