Kadınları ve sosisi bir kenara bırakırsak.... ...Bunu burada da yapabiliriz. | Open Subtitles | حسنا، جانبا من النساء و النقانق، يمكنك أن تفعل ذلك هنا. |
Bunu burada. tam kilisenin önünde yapmalı mıyız sence? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَفعلُ ذلك هنا أمام الكنيسةِ ؟ |
Bunu burada yapabileceğimi sanmıştım ama yanılmışım. | Open Subtitles | اعتقدت أنى يمكن أن أفعل ذلك هنا لكنى كنت مخطئا |
Burada böyle bir şey yapmayı kesinlikle istemeyiz, değil mi bayım? | Open Subtitles | نحن بالتأكيد لا نريد أي من ذلك هنا أليس كذلك سيدي؟ |
Bunu burada yapabileceğimi sanmıştım ama yanılmışım. | Open Subtitles | اعتقدت أنى يمكن أن أفعل ذلك هنا لكنى كنت مخطئا |
O da böyle şeyleri yapmaktan hoşlanmıyor - Kızlar Bunu burada yapmak zorunda mısınız? | Open Subtitles | انه ليس من النوع الذى يقوم بذلك حتى هل يتوجب عليكم يا فتيات فعل ذلك هنا |
Kısa yaşanmış özgürlüğümüzü feda ettiğimiz bu günde, Bunu burada yapmanın uygun olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ..ارتأيت أنه من الملائم في اليوم الذي سيشهد تضحيتنا ..بحريتنا الحديثة العهد ..أن نفعل ذلك هنا |
Belki hatam, Bunu burada yapabileceğimi düşünmemdi. | Open Subtitles | أظنّ أنّ خطأي كان التفكير أنني أستطيع فعل ذلك هنا |
Daha fazla kan nakline ihtiyacı var, ama Bunu burada yapamayız. | Open Subtitles | إنها تحتاج إلى نقل ولكن يمكننا أن نفعل ذلك هنا. |
Bir dahaki sefer 17 yaşında bir kızı sarhoş edersen Bunu burada yapma. | Open Subtitles | أسدني صنيعاً، عندما تريد أن تُسكر مراهقة ثانيةً، فلا تفعل ذلك هنا. |
Bunu burada York'ta yapacağız , böylece taht için sıradadaki kim sorusu olmayacak. | Open Subtitles | سنفعل ذلك هنا في يورك، لن يكون هناك شك من هو التالي في ترتيب العرش |
Hava ve Uzay Müzesi'ni gezmek istemediğin sürece Bunu burada yapmamız gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس علينا أن نفعل ذلك هنا إلا إذا كنت ترغبين في لمس الهواء و متحف الفضاء أولاً |
Tam tersi etkilendim ama Bunu burada yapmanız doğru mu? | Open Subtitles | أنا مندهشه إلى حد ما. لكن فعل ذلك هنا في العراء؟ |
Bunu burada yapabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنه بإمكاننا فعل ذلك هنا في الشارع. -هل أنت متأكد ؟ |
Eğer birini sırtından bıçaklayacaksanız, Bunu burada yapın. | Open Subtitles | إذا أدرتم أن تغدروا بأحد أفعلوا ذلك هنا |
Ve bunu kısıtlayan faktör, burada da orada da, kaynaklar değil, çünkü kaynağımız bol, ama az bulunan bilgidir. | TED | والعامل الذي يحد من ذلك هنا وهناك ليس ندرة الموارد لإن الموارد متوفرة بل المعرفة والتي هي نادرة. |
Belki kolonilerde farklı olabilir ama Kuzon biz Burada böyle yapmayız. | Open Subtitles | ربما المستعمرات مختلفه لكننا لا نفعل ذلك هنا يا كوزون |
Bunu bu açık duruşmada söyleyemem efendim. | Open Subtitles | لا يمكنني قول ذلك هنا في جلسة استماع مفتوحة يا سيدي |
- Sadece bir kere ölebilirim. - Burada olmasını mı istersin? | Open Subtitles | ـ أستطيع أن أموت مرة واحدة فحسب ـ أتحب أن يحدث ذلك هنا ؟ |
Öngörülebilir. Biz Burada bunu istemiyoruz. Daha iyisini bul. | Open Subtitles | إنه قابل للتنبؤ لا يمكننا فعل ذلك هنا أعطني المزيد |
- Oh,Korsemi çıkarmalıyım. - Burada buna itiraz edecek kimse yok. | Open Subtitles | أحتاج خلع مشد البطن - لا أحد يعترض ذلك هنا - |