| Eğer gözlerimizi çıkarırlarsa Onların günahlarını göklere anlatacağız! | Open Subtitles | إذا خلعوا عيوننا سنتكلم عن ذنوبهم إلى السماوات |
| Hayattaki günahlarını görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع رؤية ذنوبهم التي إرتكبوها في الحياة |
| günahlarını yüzlerinden okuyabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع رؤية ذنوبهم التي إرتكبوها في الحياة |
| Çünkü insanları Günahlarının bedelini... ödeyemeyecekleri dönemde affediyorum. | Open Subtitles | لأننى أغفر للناس بعد فترة طويلة يجب أن يعاقبوا عن ذنوبهم |
| - Tüm haçlıların Günahlarının bağışlanmasını istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | إعتقدت أن جميع الصليبين ممنُوحين الغُفران لجميع ذنوبهم |
| Yaramaz çocukların Günahlarının cezasını çekmek için gönderildiği yer olduğunu anlatırdı bana. | Open Subtitles | كان دائماً يقول أنها حيث يرسلون... ـ الأطفال الأشقياء للتكفير عن ذنوبهم.ـ |
| Günahlarına izin veren o adamın korumasına girdiklerinde her türlü desteği almış Yahudilerin günahları bunlar. | Open Subtitles | إنها ذنوب اليهود الذين يحظون بالفائدة ،بينما يلتجؤون تحت حماية ذلك الرجل .الذي يسمح بجميع ذنوبهم |
| "Siz başkalarının suçlarını bağışlamazsanız... Tanrı da sizin suçlarınızı bağışlamaz.." | Open Subtitles | إغفر للرجال ذنوبهم والله سيغفر لك ذنوبك |
| Hayır, günahlarını değil. İnsanların günahları üzerinde bir gücüm yok. | Open Subtitles | لا ، ليس ذنوبهم ، ليست لدىّ سُلطة على ذنوب البشر |
| Bütün kurbanlar, o fotoğrafta yaptıkları günahlarını telâfi etmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | كلّ الضحايا، محاولة للتكفير عن ذنوبهم... من الذي حدث في تلك الصورة. |
| Bizi zalimce yönetenler, bize vurmadan önce onlara vurmak ve günahlarını çektirmek için, tek birşey için zaman kolluyoruz! | Open Subtitles | ننتظر الوقت واللحظة التي سيركع .فيهامن ظلمناأمامنا... ويدفعوا ثمن ذنوبهم ... |
| Tanrı'nın adı altında, kiliseler çıkarları uğruna savaşlar açtı dinler işkence edildi ve öldürüldü sahte peygamberler, günahlarını ve yalanlarını örtmek amacıyla, inanç maskesini kullandılar çıkartmayı reddettikleri maskeyi. | Open Subtitles | باسم الربّ، الكنائس شنّت حرب بغرض الربح، الأديان عذبّت وقتلت، أنبياء زائفون استخدموا الإيمان لتقنيع ذنوبهم وغشهم، أقنعة يأبون أن يخلعوها. |
| Şimdi onların günahlarını ödüyoruz. | Open Subtitles | والآن نحن ندفع ثمن ذنوبهم |
| günahlarını ve etlerini yakacak. | Open Subtitles | وتحرق ذنوبهم مع أجسادهم ... |
| Köleleri zincirlerinden kurtardı ve Günahlarının bedeli olarak sahipleri öldürdü. | Open Subtitles | لقد حرّرت العبيد من الأغلال، وصلبت الأسياد جراء ذنوبهم |
| Günahlarının bedelini ödemelerini istediğini de. | Open Subtitles | أعلم أنك تريدهم ان يدفعون ثمن ذنوبهم |
| Atwood'lar Günahlarının bedelini ödediler. | Open Subtitles | لقد دفعت من أجل ذنوبهم |
| Günahlarının hesabını verecekler! | Open Subtitles | {\pos(190,230)}{\fnArabic Typesetting}{\H000080FF\3cH000080FF\blur7}! يجب أن يستجوبوا على ذنوبهم |
| Günahlarının hesabını verecekler! | Open Subtitles | {\pos(190,230)}{\fnArabic Typesetting}{\H000080FF\3cH000080FF\blur7}! يجب أن يستجوبوا على ذنوبهم |
| Hatırla sana öğrettiğimi, "Siz başkalarının suçlarını bağışlamazsanız... | Open Subtitles | تذكّر ما علّمتك إغفر للرجال ذنوبهم |