ويكيبيديا

    "ذهابها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gitmeden
        
    • gitmesi
        
    • giderken
        
    • gittiği
        
    Dr Mao'ya gitmeden önce her şeyi denemiş. Open Subtitles حاولت كل شيء، وأعني كل شيء، قبل ذهابها للدكتور ماو.
    Bir partiye gitmeden önce bir kadının nasıl pudralandığına dikkat ettin mi hiç? Open Subtitles هل تعلم كيف تزين المرأة أنفها قبل ذهابها الي الحفلات؟
    Göz kamaştırıcı, çıplak bir kadın klinikteki işine gitmeden evvel, süper yoğun kremi o güzel vücuduna sürer. Open Subtitles تغطي جسدها بطبقة سميكة من الدهان قبل ذهابها إلى العمل في مركز تبرّع
    Evet ve en kötüsü de o Billy Fish denen pislikle gitmesi. Open Subtitles أجل، والأسوأ من كل ذلك هو ذهابها مع ذلك الوغد "بيلي فيش"
    Los Angeles'a gitmesi konusunda endişeliydik çünkü, sürekli suçlarla ilgili haberleri okuyorduk. Open Subtitles لقد كنا قلقين بشأن ذهابها إلى لوس أنجليس لأننا قرأنا بشأن الكثير من الجرائم التي تحصل
    Kocasına göre, arabasının yanına giderken kolu seyirmeye başlamış. Open Subtitles طبقاً لكلام زوجها بدأت الرفرفة قبل ذهابها للسيارة
    Büyük ihtimalle olan şey, Şişeyi kendisi için aramaya gittiği. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي حدث هو ذهابها لتحصل على القارورة لنفسها
    Bak, annem, bunu bana hastahaneye gitmeden önce verdi. Open Subtitles أنظري، ماما أعتطني هذا قبل ذهابها إلى المستشفى.
    Bara gitmeden önce onun lastiklerini patlatmıştım. Open Subtitles أن أحد إطاراتها كان خامداً قبل ذهابها إلى الحانة
    Liseye gitmeden önce bölme işlemini öğrenmesini istiyorum. Open Subtitles .. أريدها أنّ تعرف الكسور الرياضية قبل ذهابها إلى المدرسة الثانوية
    Bugün, öğle yemeğinde. Okula gitmeden önce. Open Subtitles اليوم، ساعة الغداء، قبل ذهابها إلى المدرسة.
    Trubel'ın gitmeden önce üstünde çalıştığı liste buydu. Open Subtitles هذه القائمه التى كانت تربل تعمل عليها قبل ذهابها
    Böylece cennete gitmeden önce son bir kez oraları görebilirmiş. Open Subtitles ويطوف بها فوق أحبّ الأماكن إليها لتراهم لمرّة أخيرة قبل ذهابها للجنّة.
    Yeni bir adamla Amerika'ya gitmesi benim suçum mu? Open Subtitles هل ذهابها إلى الولايات المتحدة مع رجل آخر هو خطأي؟
    Cüce tünellerine gitmesi mantıklı. Saklanması kolay bir yer. Open Subtitles مِن المنطقيّ ذهابها إلى أنفاق الأقزام إذ أنّه مكان يسهل الاختباء فيه
    Sence tek başına gitmesi uygun mu? Open Subtitles هل تظنين أنه مِن الصواب ذهابها وحيدةً؟
    Eva Kane, İngiltere'den Avustralya'ya giderken Hope adını almıştı. Open Subtitles هوب هو الأسم الذى اتخذته ايفا كين قبل ذهابها من انجلترا الى استراليا.
    Ailesi, işe giderken kaybolduğunu söylüyordu. Open Subtitles مكتوب بها أن العائلة قالت أن الفتاة اختفت أثناء ذهابها لعملها ومكتوب أن أصدقائها
    Eşyalarımı, annemin eskiden pazara giderken sırtına aldığı şala doldurdum. Open Subtitles " بدأت الآن في حزم أمتعتي " " داخل الشال الذي اعتادت أن ترتديه أمي " " أثناء ذهابها إلى السوق "
    Hayır, onunla ilgili değil. Bugün gittiği yerle ilgili. Open Subtitles كلاّ، ليس عن ذلك بل عن مكان ذهابها اليوم
    gittiği için üzülmüyorsun, onu tanımıyordun bile. Open Subtitles أنت لست آسف على ذهابها انت بالكاد تعرفها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد