ويكيبيديا

    "ذهباً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • altın
        
    • altını
        
    • altınla
        
    • altındı
        
    Eğer burada altın bulamadıysanız, göründüğünüz kadar zeki değilsiniz demektir. Open Subtitles إذا لم تجدوا ذهباً هنا فلستم أذكياء كما يبدو عليكم
    O fareye tıklayarak, silah ve altın toplayarak geçirilen üç bin saat. Open Subtitles ثلاثة آلاف ساعة من الضغط على تلك الفأرة جامعاً ذهباً و أسحلة
    Taze hafıza altın değerindedir. TED الدليل الغير ملوث والصحيح يساوي وزنه ذهباً.
    El-Ma'mun danışmanlarına şöyle demişti: "Bana ellerindeki herhangi bir kitabı Arapça'ya çevirecek tüm alimleri bulun ve ben de onlara kitabın ağırlığı kadar altın vereceğim." TED والذي قال لمستشاريه ..اجمعوا لي كل العلماء وقولوا لهم ان كل من يترجم كتابا الى العربية سوف اعطيه وزنه ذهباً
    Bahara kadar o tepelerden milyon dolarlık altın çıkarabiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نستخرج ذهباً بقيمة مليون دولار من هذه التلال قبل حلول الشتاء
    - altın çağımdayım, bir şampiyon kadar formumdayım. Open Subtitles إني أشعّ و ألمع ذهباً و أنفّذ المهمّات كالبطل
    Oğlunuz onlar için altın yumurtlayan kaz değil mi? Open Subtitles أليس هو الدجاجة التي تبيض ذهباً بالنسبة له ؟
    Şimdi bakalım kralın gelini... ağırlığınca altın ediyor mu? Open Subtitles والآن , لنرى ما إذا كانت عروس الملك تساوى وزنها ذهباً
    Arazisini kaybettiğini, altın bulamadığını ve... son bir kadın becerdikten sonra doğuya döneceğini söyledi. Open Subtitles قال بأنه خسر حصته ولم يجد ذهباً وكان سيتجه شرقاً بعد آخر مضاجعة
    Norveçli yetim bir kıza bakıyorsun... zengin bir altın madenini işletiyorsun. Open Subtitles وأنت تعتنين بلقيطة نرويجية وتديرين أرضاً تدر ذهباً
    Ya parmakların gerçekte ağırlığınca altın değerinde ya da kocanın mısır gevreğine altın sodyum tiyomalat serpiyordun. Open Subtitles و الآن، إما أصابعك تساوي وزنها ذهباً أو أنكِ كنت تضعين أملاح الذهب بطعام زوجك
    Senin ilahilerini dinleyip dururlarsa, onları kuyuya sokamayız ve o zaman da kuyu üretim yapamaz ve etrafa altın saçamaz. Open Subtitles ولا يمكنهم الراحة إن كانوا سيأتون هنا للاستماع لإنجيلك وحينها لا يمكن للبئر أن تنتج وتفيض ذهباً بالأرجاء
    Gerçek altın değildi, çocukken bir müzik yarışmasında kazanmıştım. Open Subtitles ليست ذهباً حقيقياً,إنها ميداليةً ربحته من مسابقة موسيقية عندما كنت طفلة
    İyi bir zıpkıncı, altın değerindedir bu zamanda. Open Subtitles الحربون المستخدم في صيد الحيتان يساوي ذهباً اليوم
    Bütün paramı altın yaptım evimizin zeminin altına döşedim. Open Subtitles لقد إشتريت ذهباً بكل نقودي و دفنته في أرضية منزلنا
    10 bin dolarlık altın vardı orada. Open Subtitles ماذا ؟ ذلك كان على الاقل عشرة الاف دولار ذهباً
    Şimdi gülün. Gülüyorsunuz ama bir gün o altın değerinde olabilir. Open Subtitles تضحك وتضحك لكن يوماً ما قد يساوي وزنه ذهباً
    Çocuğun nükleer savaş sonrası yalnız bir yağmacı olduğunda temiz su altın değerinde olacak. Open Subtitles عندما يصبح طفلك مشرداً وحيداً في عالم الحروب النوويه ستماثل قيمة الماء النظيف وزنه ذهباً
    altın yumurtlayan tavuğu kazıklamış oldu. Open Subtitles حسناً, لقد قتل الدجاجة التي تبيض له ذهباً الآن
    Buna çağdaş maden arayışında budala altını deriz. Open Subtitles قد يكون هذا ذهباً غير حقيقى عند التنقيب
    Ve her kim ki ona sahip olmadığı bir kitap getirdi, onlara getirdiklerinin ağırlığınca altınla ödeme yapacaktı. Open Subtitles والذي يرجع له بكتاب لم يمتلكه كان يكافئه بوزنه ذهباً
    O soygunda çalınan tek şey, yarım milyon dolar değerinde altındı. Open Subtitles الشيء الوحيد الذى سُرِق بتلك العملية ...كان نصف مليون دولار ما يعادلهم ذهباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد