ويكيبيديا

    "ذهبتَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gittin
        
    • gidersen
        
    • gittiğini
        
    • gittiniz
        
    • gittiğin
        
    • çıktın
        
    • gitmişsin
        
    • giderseniz
        
    İngiltere'ye gittin ve Richard için hizmetçilik yaptın. Open Subtitles ذهبتَ إلى انجلترا نظفتَ المراحيض وعملتَ خادماً هناك
    Demek ki, o gece yıllığı, zaman kapsülüne koymak için alana gittin. Open Subtitles لذا، ذهبتَ إلى الملعب تلكَ الليلة -لوضع الكتاب في الكبسولة الزمنيّة -صحيح
    Ama çok gençtin ve sonra okula gittin. Open Subtitles لكنّك كنتَ صغيراً جداً وأيضاً ذهبتَ إلى المدرسة عملت، درست، فكّرت
    Bak, eğer oraya gidersen onlara zarar vermeye gittiğini sanırlar. Open Subtitles اسمع، إنْ ذهبتَ إلى هناك سيظنون أنك تريد بهم الضرر
    Ama yine de gittiniz değil mi? gittiniz. Open Subtitles نعم , أنت ذهبتَ برغم ذلك , أليس كذلك أنت ذهبتَ
    Yani istemediğin halde partiye gittin? Open Subtitles لذا ذهبتَ إلى الحفلة رغم أنك لم تُرِدْ ذلك؟
    Yani dün gece kızgındın. Unutmak için bara gittin. Open Subtitles إذاً لقد كنتَ غاضباً البارحة , ربما ذهبتَ إلى حانة محاولاً النسيان
    O gece tekneye gittin, çünkü yalnız olacağını biliyordun. Open Subtitles لقد ذهبتَ إلى يخته تلك الليلة لأنكَ علمتَ بأنه سيكون بمفرده
    Geçen hafta Kamboçyalı laboratuar teknisyeni toplama kampından nasıl kurtulduğunu anlatıyordu ve sen çörek almaya gittin. Open Subtitles مدهش الأسبوع الماضي، كان فنيّ المعمل الكامبوديّ يخبرنا بكيفية نجاته من المجازر الجماعيّة وأنتَ ذهبتَ لجلب كعكة محلاة
    Koruyucu aileye gittin. Kötü olanlarından... Open Subtitles لقد ذهبتَ إلى دور الرعاية من النوع السيء
    babanı kaybettin Shiraza gittin, müzik eğitimi aldın Open Subtitles وفي عمر الـ21 ذهبتَ إلى شيراز لدراسة الموسيقى.
    Sen de uyarmıştın. Ama sonra gittin ona katıldın. Onu cesaretlendirdin. Open Subtitles وأنتَ أردتها أيضاً، ثم ذهبتَ للإنظمام إليها، وشجعّتها
    Daha sonra da yaptığın şeyi gizlemek için hırdavatçı dükkânına gittin, buradan da anlıyorum ki onu başta öldürmeyi plânlamıyordun. Open Subtitles عندها ذهبتَ إلى متجر الخردوات لتغطي الجريمة وهذا إشارة جيدة انكَ لم تكن تخطط لقتله
    Havaalanından doğruca kuyumcuya gittin demek? Open Subtitles إذاً ذهبتَ مباشرةً من المطار إلى متجر المجوهرات, أليس كذلك؟
    Eğer 6 saat uzaklıktaki bir üniversiteye gidersen araya araba ile geleceğim, eğer gitmezsen aynı filmi kiralayıp, telefonda seyrederiz. Open Subtitles إذا ذهبتَ للثانوية ضمن 6 ساعات سأذهب إلى هناك و إذا لم تفعل يمكننا أن نستأجر نفس الفلم
    Hemen gidersen ona yetişebilirsin. Open Subtitles حسنًا، إذا ذهبتَ الآن، لربمّا يمكنكَ اللحاق به.
    Onu bulamadıktan sonra arabaya gittiğini söylemiştin değil mi? Open Subtitles أنتَ قلتَ أنكَ ذهبتَ للسيارة بعدها و أنكَ لم تستطع إيجادها؟
    21 Haziran'da kıl payı atlatılmış bir kazayı kontrol etmek için Newbury Heights'a gittiniz, doğru değil mi? Open Subtitles في 21 يونيو، ذهبتَ إلى .."مرتفعات "نيوبيري لفحص حادث وشيك، أليس كذلك؟
    Bara gittiğin zaman, yanına çirkin arkadaşlarını alırsın. Open Subtitles إذا ذهبتَ للمشرب، فستحصل على صديقاتكَ القبيحات
    Onu aramak için yukarı çıktın öyle mi? Open Subtitles وعندها ذهبتَ إلى الأعلى لتبحثَ عنها
    Vay be! Bakın. Bugün iskeleye gitmişsin. Open Subtitles -لقد ذهبتَ للمرفأ اليوم، ماذا فعلت هناك؟
    Eğer elçiliğe giderseniz, direk olarak işlem uygularlar. Open Subtitles إذا ذهبتَ من خلال السفارة, فبإمكانهم إرساله بشكل أسرع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد