Onu görmeye gittin, tartıştınız. | Open Subtitles | ذهبت لرؤيتها وتشاجرتما |
Niçin Onu görmeye gittin? | Open Subtitles | لماذا ذهبت لرؤيتها ؟ لا أفهم |
Onu görmeye gittin, değil mi? | Open Subtitles | ذهبت لرؤيتها , اليس كذلك ؟ |
Kazadan sonraki gece, onu görmeye gittim. Kapının önünde duruyordum. | Open Subtitles | ليله الحادث ذهبت لرؤيتها كنت فقط أقف على الباب أنتظر |
Yemek molamda onu görmeye gittim ve doktorum bana, göğüs kanseri olduğum için çok üzgün olduğunu söyledi. | TED | لذلك ذهبت لرؤيتها في استراحة الغداء، وقالت لي الطبيبة أنها تشعر بالأسف لإبلاغي بأنني مصابة بسرطان الثدي. |
Onu görmeye gittiğinde hayatını riske atıyordun. | Open Subtitles | عندما ذهبت لرؤيتها كنت تعرض الجميع للخطر |
- Görmeye gittiğim kızdan. | Open Subtitles | المرأة التي ذهبت لرؤيتها |
Onu görmeye gittin mi? | Open Subtitles | هل ذهبت لرؤيتها ؟ |
Onu görmeye gittin mi? | Open Subtitles | هل ذهبت لرؤيتها بعد ؟ |
Onu görmeye gittin. | Open Subtitles | ذهبت لرؤيتها. |
O gece saat 8 gibi onu görmeye gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لرؤيتها فى حوالى الساعة الثامنة |
Bana nerede yemekte olduğunu söyledi. - Ve onu görmeye gittim. - Dalga geçiyorsun. | Open Subtitles | و اتصلّت بإبنتها, و قالت لي اين هي تتناول العشاء, و ذهبت لرؤيتها. |
Anneni aradığını biliyordum onu görmeye gittim | Open Subtitles | كنت اعرف انك سوف تتصلين بوالدتك لذا ذهبت لرؤيتها |
Bir ricam olduğu için onu görmeye gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت لرؤيتها كان لدى معروفاَ أطلبه منها |
Onu görmeye gittiğinde hayatını riske atıyordun. | Open Subtitles | عندما ذهبت لرؤيتها كنت تعرض الجميع للخطر |
- Görmeye gittiğim kızdan. | Open Subtitles | - المرأة التي ذهبت لرؤيتها - |