Senden ayrılmıyorum. Bu bir altın madeni, dostum. Sen neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | لن انهي العلاقه الان هذه فرصه ذهبيه بالنسبه لي , يارجل |
Tanrılara armağan olduğu için parıldıyor. altın bir post. | Open Subtitles | انها تشرق وتلمع انها هديه من الالهه , فروه ذهبيه |
Bunu ben de duydum. Birçokları buna Dallarında altın post asılı bir ağaç olmalı. | Open Subtitles | لقد سمعت ان هناك شجره فى نهايه العالم وهنالك فروه ذهبيه معلقه بين فروعها |
1867 İspanyol yapımı altın bir sikke. | Open Subtitles | كانت عمله أسبانيه ذهبيه صنعت في اسبانيا 1867 |
Fırsat ve macera dolu, taşı toprağı altın olan bir yerde... her şeye sıfırdan başlama şansı. | Open Subtitles | انها الفرصة للبدء ثانية فى ارض ذهبيه من الأثارة والمتعة |
altın defne yapraklı kafesle çevrilmiş, yeşil mineli, mavi safir ve elmasta dört taç yapraklı altın çiçekle bezenmiş | Open Subtitles | تم تبطينها بطبقه خضراء نصف شفافه مُرصعه بأحجار كريمه وورده ذهبيه بالإضافه الى الماس |
Mor kalmamış ama bir altın param var. | Open Subtitles | و لكن القرمزي نفذ و لكن تبقي لدي حلقه ذهبيه |
Duyduğuma göre Vali şimdi başına... 500 altın koymuş. | Open Subtitles | سمعت ان المامور يضع قيمه جديده لراسك و هي 500 قطعه ذهبيه |
Böyle 30 yıl daha, az bir emekli maaşın ve ucuz bir altın saatin olacak. | Open Subtitles | هيا30 سنه اخري وسناخذ معاش صغير وساعه ذهبيه رخيصه |
Nefis bir parça kızarmış balığın yanında, güzel, iri, altın gibi kızarmış patates. | Open Subtitles | رقائق ذهبيه كبيرة، مع قطعه لذيذة من السمك |
On altın para şimdi, on da iş bittikten sonra. | Open Subtitles | عشره قطع ذهبيه الان وأخري بعد إتمام المهمه |
Nefis bir parça kızarmış balığın yanında, güzel, iri, altın gibi kızarmış patates. | Open Subtitles | رقائق ذهبيه كبيرة، مع قطعه لذيذة من السمك |
Rusya'nın en yüksek ödülü olan altın Yıldız'la ödüllendirildim. | Open Subtitles | لقد حصلت على جائزة القيادة العليا الروسيه النجمه ذهبيه |
Bunlar, her birine koruması için altın bir yumurta verilen dört gerçek ejderhayı temsil ediyor. | Open Subtitles | .. هؤلاء أربعه من التنينات الحقيقيه كل واحد منها لديه بيضه ذهبيه يحميها |
Geçen hafta atışta bir altın madalya kazanmıştım. | Open Subtitles | كنت ساربح ميداليه ذهبيه الاسبوع الماضى فى الرمايه |
Hâlâ albümlerimi alan siz güzel hayranlarım için, bu albüme şunu koydum bir bilet, bir altın bilet. | Open Subtitles | وكل الشكر لكل محبينى الذين مازالوا يشترون اسطواناتى وها أنا أعرض هذة تذكرة ، تذكرة ذهبيه |
Dört altın bayrağın imparatoru Kirn I'in özel bomba taşıyıcısıdır. | Open Subtitles | مهاجم صاحب الجلاله كيرينو الاولي من اربع لافتات ذهبيه |
Bu herifin üç tane Karışık Dövüş Sanatları birinciliği var. Atina Olimpiyatları'nda altın madalya aldı. | Open Subtitles | انه يملك ثلاث القاب عالميه وميداليه ذهبيه في اولمبياد اثينا |
Sence üç beş tane altın zincir taksam mı yoksa takmasam mı? | Open Subtitles | أتعتقد , ينبغي علي أن أرتدي بعض من السلاسل الذهبيه أو لا سلاسل ذهبيه |
Arkasında yazana göre büyükbabasının hediye ettiği altın saati de kolunda. | Open Subtitles | وساعه ذهبيه والتى وفقا للنقش كانت هديه من جده |