İkisini de o dekore etmiş, ve tabi kusursuz zevki var. | Open Subtitles | عملت على تزيين المنزلين معاً و لديها ذوقاً رفيعاً |
Muhtemelen damak zevki için fazla iyi olmuştur. | Open Subtitles | انه على الاغلب اكثر ذوقاً من ما تستطيع تذوقة. |
Dex çalışıyor, sen geliyorsun. Lütfen! Müzik zevkin benden daha güzel. | Open Subtitles | هو يعمل, أنت قادمة, أرجوك تمتلكين ذوقاً أفضل مني بكثير |
Zekisin. Yolculuk yapmışsın. Mükemmel bir müzik zevkin var. | Open Subtitles | أنتِ ذكيّه، و لقد سافرتِ، و لديكِ ذوقاً رائعاً في الموسيقى |
Babamda, onda zevk verdi ama güzellik duygusu yoktu. | Open Subtitles | كان والدي يملك ذوقاً لكن لا شعوراً بالعظمة. |
Geçmişin ve bugünün paylaştığı tek ortak zevk: | Open Subtitles | الماضي و الحاضر يتشاركان ذوقاً واحداً: |
Yani nakliyecileri, eşyalarınızı taşırken gördüm ve size ve eşinize harika bir zevkiniz olduğunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | رأيت العمال ينقلون أثاثكم، و عليَّ القول أنت و زوجتك تملكان ذوقاً رائعاً |
- Asistanının güzel zevki varmış. - Onu aylar önce kovdum. | Open Subtitles | ـ مساعدتك تملك ذوقاً جيداً ـ لقد طردتها منذُ شهر |
Adama hakkını vermek gerek. Harika bir zevki var. | Open Subtitles | عليك أن تنسبي بعض الفضل للرجل إنه يمتلك ذوقاً رفيعاً للغاية |
Kitap zevki sandığımdan daha iyiymiş. | Open Subtitles | ان لها ذوقاً أفضل مما كنت أتصوّر |
En azından baronun zevki iyiymiş. | Open Subtitles | أخيراً أصبح للبارون ذوقاً جيداً |
En azından, iyi bir zevki varmış. | Open Subtitles | كان لديه ذوقاً جيداً على الأقل |
Sanat danışmanının ince bir zevki var. | Open Subtitles | مستشارتك الفنية تملك ذوقاً رفيعاً |
Bu kadar iyi bir damak zevkin olamazdı. | Open Subtitles | أنتِ حتى ليس لديكِ ذوقاً جيداً |
İlginç bir zevkin var. | Open Subtitles | لديك ذوقاً غريباً |
Her zaman zevkin güzeldi. | Open Subtitles | لطالما كان لديك ذوقاً جيد |
- Müzik zevkin benden daha iyi. | Open Subtitles | -تمتلكين ذوقاً أفضل من ذوقي |
Kazanmayı, topluma üstün şeyler sunmayı, zevk sahibi ve erdem sahibi olduğunu, çok çalıştığını kanıtlamayı temsil eder. | Open Subtitles | إنه ينثل الإنتصار، و يمثل توفير الأشياء الفاخرة للمجتمع. و يمثل رغبتك في إثبات أن لديك ذوقاً و قِيماً رفيعة و إنك تجتهد في عملك. |
İnce zevk sahibi bir kadın. | Open Subtitles | إمرأة لديها ذوقاً رفيعاً أيضاً ... أعني |
- zevk sahibiymişim. - Evet. | Open Subtitles | -إن لديّ ذوقاً رفيعاً |
Mükemmel bir zevkiniz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد أنكِ تملكين ذوقاً رائعاً |