Bir köy dolusu insanın bayılarak yere düştüğünü gördü. | Open Subtitles | لقد رأتْ قريةً مليئةً بالناس بفقدون الوعي و يسقطون أرضاً -لقد كانتْ تجربة. |
Sizi, bütün bir köyü katlederken gördü. Neyden bahsettiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | -لقد رأتْ جماعتكم يبيدون قريةً بأكملها |
Bunu gördü. | Open Subtitles | ولقد رأتْ ذلك.. |
Carter'ı "Soğuk Taş" ta Eva Pizzoli ile oynaşırken görmüş. | Open Subtitles | رأتْ (كارتر), في "ستون كولد", يتسكعُ مع (إيفا بلوزي. ) |
Yolda birşey görmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بدّ من انها رأتْ شيئاً على اطريق |
Şey mi yaptın-- gördü. | Open Subtitles | هل قمتَ للتوِ بـ... لقد رأتْ ضلكـَ للتو |
Eşim bile birkaç kez gördü. | Open Subtitles | حتى زوجتي رأتْ ذلكَ عدة مرات. |
Yüzümü gördü. | Open Subtitles | لقد رأتْ وجهي. |
Hanna'yı Russell'ın arabasına binerken görmüş. | Open Subtitles | لقد رأتْ (هانا) تركب سيّارة (راسل) تلك اللّيلة. |
- Bu olurken Miranda görmüş mü | Open Subtitles | -هل رأتْ (ميراندا) ذلك يحدث ؟ |