Belki de onları havaalanlarında gördünüz? Artık her yerde kullanılıyor gibiler. | TED | ربما رأيتموها في المطارات .. إنه في كل مكان الآن |
Beni güldürüyor, onu gördünüz, bir melek gibi görünüyor, haksız mıyım? | Open Subtitles | إنها تضحكني وتبدو مثل لقد رأيتموها إنها كالملاك، صحيح؟ |
Onları muhtemelen gördünüz, -yapı köprüleri, otoyollar, su kanalları- onları bir öndökümlü beton fabrikasına yaptığımız ziyaretlerden birinde bulduk. | TED | لربما رأيتموها سابقاً، تستخدم في بناء الجسور والطرقات وأنفاق المياه... وجدناها في زيارة إلى مصنع لصب الخرسانة. |
Şu ana kadar gördüğünüz deneyler, bütün bu gösteriler, hareket yakalama sistemlerinin yardımıyla yapılmıştır. | TED | جميع تلك التجارب التي رأيتموها حتى الاّن ، جميع تلك العروض ، تم عملها بمساعدة أنظمة إلتقاط الصور السريعة. |
Burada kısaca gördüğünüz bu doğa olayına kuantum kaldırması ve kuantum kilitlenmesi adı verilir. | TED | إن الظاهرة التي رأيتموها هنا لبرهةٍ تدعى الرفع الكمّيّ، و التثبيت الكمّيّ |
Hepiniz gördünüz. Ne düşündünüz? | Open Subtitles | لقد رأيتموها يا رفاق, ما رأيكم؟ |
- Onu bulamıyorum, gördünüz mü? | Open Subtitles | لم أستطع العثور عليها هل رأيتموها ؟ |
Bu bakteriler özellikle tümörler üzerinde geliştiği için onları, yalnızca kanseri saptamaları için değil, varolan tümörleri küçültecek iyileştirici moleküller üreterek tümör bölgesindeki kanseri iyileştirmeleri için de programlıyoruz ve bunu , gerekli çoğunluğu algılayan yazılımlarla yapıyoruz, önceki videoda örneğini gördünüz. | TED | الآن، لأن هذه البكتيريا تتمركز في الأورام، فقد كنا نبرمجها ليس فقط لكشف السرطان بل أيضًا لعلاجه عن طريق إنتاج جزيئات علاجية من داخل بيئة الورم تقوم بتقليص الأورام الموجودة، وقد كنا نفعل هذا باستخدام برامج استشعار النصاب كالتي رأيتموها في الأفلام السابقة. |
Onu hiç gördünüz mü merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت أتساءل إن رأيتموها. |
Bana vurduğunu siz de gördünüz. | Open Subtitles | هل رأيتموها وهي تضربني ؟ |
İlk önce burada gördünüz. | Open Subtitles | لقد رأيتموها هنا أولاً |
Onu gördünüz, sapasağlamdı. | Open Subtitles | رأيتموها آمنة وبصحة جيدة |
Odamda duruyorlardı. gördünüz mü? | Open Subtitles | كانت في غرفتي هل رأيتموها ؟ |
Siz de gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتموها يا رفاق؟ |
Daha önce gördüğünüz makalelerde yazılanlarla aynı şeyleri söylüyor. | TED | ويطرح نفس الاشياء الموجوده في المقالات الاخرى التي رأيتموها |
Burada daha önce bir çok defa gördüğünüz grafikler var. | TED | و ها هي الرسوم البيانية التي رأيتموها مرات عديدة من قبل |
Güzel. Olan şey şu, bu gördüğünüz veri aslında bir PDF dosyasındaydı. | TED | أحب ذلك. ما حدث هو أن البيانات التي رأيتموها كانت في الأساس بصيغة بي دي إف. |
Daha bu sabah, Video' da gördüğünüz açık kaynak temel teknolojilerinin duyurusunu yaptık. | TED | اليوم صباحا أعلنا عن التكنولوجيا الأساسية ذات المصدر المفتوح والتي رأيتموها للتو على الفيديو. |
Eğer onu görürseniz bir selam verin. | Open Subtitles | إن ذلك يذكرني لأن اقول إن رأيتموها وجهوا لها تحية |
Size görüp görebileceğiniz en güzel, en tatlı 16'lığı takdim ediyorum; | Open Subtitles | لذا صفقوا لألطف وأجمل فتاة في السادسة عشر من عمرها قد رأيتموها |
"Eğer onu benim gözlerimle görseydiniz | Open Subtitles | # إذا رأيتموها كما أراها # |