Benim Gördüğüm adam elli bir yaşında olamaz. | Open Subtitles | الرجل الذى رأيته كان لايبدو عليه أن لديه 51 عاماً |
Fakat Gördüğüm şeyin süpürge olmadığına eminim. | Open Subtitles | ولكنني أعرف أن ما رأيته كان مضرب بيسبول وليس مكنسة. |
Hayatımda Gördüğüm en kötü trafik o bölgede. | Open Subtitles | أسوء اختناق مروري سبق لي أن رأيته كان في ذلك المكان |
Onu son gördüğümde, merdivenlerde ağlıyordu. | TED | آخر مرة رأيته كان جالساً يبكي على الدرج |
Son gördüğümde, benekli bir baş örtüsü giymiş, dolgun bir tavuk kovalıyordu. | Open Subtitles | آخر مرة رأيته كان يطارد جميلة بمنديل منقط |
Tek görebildiğim çalılıkların ardından bana bakan iki sarı gözdü ve ona durmasını söyledim, bir an hareketlendi sandım ve panikledim. | Open Subtitles | كل ما رأيته كان عينان صفراوان تحدقان إلي من خلال الشجيرات ،وقلت له قف مكانك ثم إعتقدت أنه تحرّك بإتجاهي |
Herkes, polisler, psikolog hepsi Gördüğüm şeyin imkansız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | الجميع, الشرطة و الاطباء النفسيون اخبرونى بأن ما رأيته كان مستحيلاً. |
Tek Gördüğüm demiryolu işçileri ve Dallas'ın en iyi polisleriydi. | Open Subtitles | كل ما رأيته كان عمال السكك الحديديةدالاس |
Bu ana kadar, Gördüğüm en kötü şey babamın çıplak hizmetçimizle tekila içmesiydi. | Open Subtitles | حتى الآن، أسوأ شيء رأيته كان تناول والدي شراب الصبار أمام منزل منزل الصبي العاري |
Gördüğüm leopara benzeyen yaratık, ayınınki gibi ayakları aslanınki gibi ağzı ve ejderhadan aldığı gücü. | Open Subtitles | والوحش، الذي رأيته كان مثل النمر أقدامه كانت مثل الدب وفمه كان مثل الأسد والتنين أعطاه قوته |
Gördüğüm adam bunun gibi aynalı camlı gözlük takıyordu. | Open Subtitles | الرجل الذي رأيته كان يرتدي نظارات شمسية كهذه. |
Ve ofise döndüğümde Gördüğüm ilk yüz Stefanie'ninkiydi yeni gelin gibi ışıldıyordu. | Open Subtitles | بعدها عدتُ إلى المكتب وأول وجه رأيته كان وجه ستيفاني متوهّجاً كعروسٍ جديدة |
- Gördüğüm şeyler uyku bozukluklarından kaynaklanan şeylerdi. | Open Subtitles | ما رأيته كان هذيانًا بسبب الحرمان من النوم |
Gördüğüm şeyin hemen hemen aynısıydı ama onun bir bedeni vardı. | Open Subtitles | ما رأيته كان كثيراً, ولكن كان لديها جسد هذا المرّة. |
Benim Gördüğüm evime götürmek için beni almaya gelen sevgilimdi. | Open Subtitles | ما رأيته كان رجلِ, و كان أتي لأخذي لأخذي إلى منزلي |
"Babamı son kez gördüğümde, onu tıraş etmiştim." "Kaza geçirdiğim haftaydı." | Open Subtitles | قمت بحلق أبي آخر مرة رأيته كان ذلك في الأسبوع الذي أصبت فيه |
Onu ilk gördüğümde, yanan bir uçak enkazından insanları çıkararak hayatını riske atıyordu. | Open Subtitles | أول مرة رأيته كان يخاطر بحياته منقذاً الناس من حطام الطائرة |
Onu son gördüğümde bilinmeyen sularda ilerliyordu. | Open Subtitles | آخر مرة رأيته كان يرأسها عن مسارها وصولا إلى منطقة مجهولة. |
En son gördüğümde, mayosuna yosun istifliyordu. | Open Subtitles | آخر مرة رأيته كان يحشو أعواد بحريّة في بذّته للسباحة |
Tek görebildiğim kocaman göğü-sandığıydı. | Open Subtitles | كل ما رأيته كان صدراً ضخماً صندوقاً |
Tek görebildiğim iğrenmeydi. | Open Subtitles | كلّ ما رأيته كان الاشمئزاز |